Son olarak, Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Yrd. Doç.Dr. Serkan Güler tarafından, Aksaray’da ilk defa artroskopi yöntemi ile kalça ameliyatı yapılarak, kalçada bulunan kisti çıkartılıp, kireçlenen bölge temizlendi.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Yrd. Doç.Dr. Güler, kalça ekleminde ki kireçlenmenin (Artrit) rahatsızlığının ileri yaş rahatsızlığı olmasına rağmen, 20’li yaşlarda da artrit rahatsızlığına rastlanıldığını söyledi.
Kalça Artroskopisi ile kalça eklemindeki kireçlenmelerin bir kısmının erken teşhis ile önlenebileceğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Güler; “ Artrit rahatsızlığı bilinen adı ile Kalça eklemindeki kireçlenme rahatsızlığı, ileri yaşlarda ki bireylerde ciddi bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Artrit ’in bir çok sebebi olmakla birlikte, genellikle doğuştan kalça çıkığı, romatizmal hastalıklar, eklem enfeksiyonları, geçirilmiş kırıklar hastalığın oluşmasında önemli etmenlerdir. Yakın zamana kadar, bireylerin çoğunda altta yatan bir sebep bulunmadığı ve yaşlanmanın doğal sonucu olarak artritin geliştiği düşünülmekteydi. Ancak gelişmiş tıbbi cihazlarla yapılan çalışmalarda, artritin kalça ekleminde küçük şekil bozukluklarına bağlı olarak ortaya çıktığı görüldü. Femoro-asetabuler sıkışma (FAS) adı verilen bu durum, çok daha erken yaşlarda, bazen 20’li yaşlarda bile karşımıza çıkmaktadır” dedi.
Artrit önlenebilir bir rahatsızlıktır
Güler; “Son yıllarda giderek yaygınlaşan, özel deneyim, beceri ve bilgi gerektiren kalça artroskopisi tekniği ile hastalığın tanı ve tedavisinde yeni bir çığır açılmış, ileri de gelişmesi muhtemel artriti, erken tanı ve teşhis ile önlenebilir bir hastalık haline getirmiştir” dedi.
Femoro-asetabuler sıkışmanın bulguları nelerdir?
Güler; “FAS’ın (Femoro-asetabuler) en önemli bulgusu ağrıdır. Hastalar genellikle ağrının yerini çok iyi tanımlayamaz ancak kasık ve kalça ekleminin ön bölgesini işaret ederler. Ağrı uyluğun ön yüzü boyunca dize doğru yayılabilir. Özellikle çömelme ve alçak sandalyeye oturma ile ağrı şiddeti artar. Belirli kalça hareketlerinde kısıtlanma ortaya çıkar. Nadiren eklemde bir takılma ve atlama hissi olabilir. Ağrı arttıkça topallama belirgin hale gelebilir. Tipik olarak 30-40 yaşları arasında daha sık görülmekle, 20’li yaşlarda da karşımıza çıkmaktadır”
Artroskopi yöntemi nasıl uygulanır?
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Serkan Güler; “Artroskopi yöntemi bacak ve kalça bölgesinden açılan iki santimetrelik küçük kesilerden girilerek yapılmaktadır. Eskiden büyük cerrahi kesiler ve kemiğin bir kısmının kesilerek kalça ekleminin yerinden çıkartılmasını gerektiren açık cerrahi dönemi sona ermiştir. Artroskopi yöntemi ile hastaların iyileşme süresi belirgin olarak kısalmış, açık cerrahiye oranla işlem hasta için daha konforlu hale getirilmiştir”
Femoro-asetabuler sıkışma nedir?
Yrd. Doç. Dr. Güler; “Kalça eklemi, küre şeklinde bir femur başı ve bunun içine yerleştiği asetabulum adı verilen yuva şeklinde kemiklerden oluşur. İki kemik arasında yük taşıyan bir eklem kıkırdağı ve dizdeki menüsküse benzeyen ve yük taşımada önemli görevleri olan labrum adı verilen bir yapı bulunur. Labrum C şeklinde bir yapı olup, conta vazifesi görür. Femur başının tam küre şeklinde olmaması, gerek asetabulumun normalden daha derin veya dönük olması, belirli hareketler sırasında eklem yüzleri arasında anormal bir sıkışmaya ve aşırı yüklenmelere sebep olur. Bu yükler önceleri conta görevi yapan labrumda, sonra onun hemen komşuluğundaki eklem kıkırdağında harabiyete yol açarak artrit sürecini başlatır. Tedavi edilmeyen olgularda yıllar içinde kıkırdak harabiyeti ilerler ve kalça eklemi protezi gerektirecek aşınmalar ortaya çıkar. Eklemdeki labrum ve kıkırdak hasarı ileri seviyeye ulaşmadan, kalça artroskopisi ile bu kemik sıkışma düzeltildiğinde, kalça ekleminde gelişecek olan artritin önüne geçilebilir”.
Kalça Artroskopisi’nin daha önce Aksaray’da yapılmadığını söyleyen Yrd. Doç.Dr. Güler, Kalça Artroskopisi ile sağlığına kavuşturduğu hastası ile ilgili olarakta şu açıklamalarda bulundu:
“39 yaşında bayan hasta kalçasında ağrı ile daha önce başka hastanelere gitmiş. Bize başvurusunda kalçasında labrum dediğimiz bölgede kist ve femur başında kıkırdak hasarı mevcuttu. Hastamızı kapalı yöntemle ameliyat ettik. Kalçadaki kisti artroskopi ile çıkarttık. Neden olduğu yıpranmaları onardık. Hastamızı 1 gün sonra evine gönderdik. Açık ameliyatlara nazaran kapalı ameliyat hastaya en az zarar ile en fazla fayda sağlamaktadır. Bu ameliyatı yapabilmemiz için gerekli olanakları sağlayan Op.Dr Himmet Durgut’a, Uzm. Dr. Cengizhan Kılıçaslan’a, Hastanenin eski müdürü Murat Tuğrul Metin’e ve ameliyat ekibime, Aksaray halkı adına teşekkür ederim” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.