Birlik Vakfı’nda Milli Eğitimde Yeni Müfredat Konuşuldu

Konya İl Milli Eğitim Müdürü Mukadder Görsoy Yeni Müfredatı anlattı.

Mevcut müfredatın başlangıçta Kemalizm ideolojisini vermek üzere kurgulandığını, fakat aslında din ile ilişkisi olmayan materyalist bir insan tipi yetiştirmeyi esas aldığına vurgu yapan Gürsoy, geçmişte dedelerimizin çocuklarını okullara göndermemelerinin asıl nedeninin dinsiz bir nesil istemediklerinden kaynaklandığını söyledi.

Milli Eğitim müfredatının ortalama her on yılda bir değiştirildiğinin altını çizen İl Milli Eğitim Müdürü Görsoy, materyalist zihniyetin 1990’lara kadar devam ettiğini, her ne kadar İmam Hatip okulları gibi okullar açılsa da aslında bunların da tek tipçi, belli şablonları olan, devlete kayıtsız itaat eden, fazla özgürlükçü düşünceye sahip olmayan, zihinleri surlarla çevrilmiş düşüncelerle yetiştirilmiş insanların okuduğu okullar olduğunu ifade etti.

Şu anda bildiğimiz mesleklerin birçoğunun gelecek birkaç yıl içerisinde olmayacağını, bunun yanında hiç adını duymadığımız yeni mesleklerin olacağını söyleyen Gürsoy, herkesin üniversiteye gitmesi gerekmediğini, İskandinav ülkelerinde olduğu gibi mutlaka bir meslek sahibi olması gerektiğinin altını çizdi.

ÇOCUKLARA HAZ ve HIZ ÖĞRETTİK

Yeni müfredatın çocuklara gereksiz bilgi yüklenmemesine, var olan gerekli bilginin ise etkili kullanılmasına yönelik olduğunu, çocukların bilgi ve yeteneklerine göre yetiştirileceğini ifade eden Mukadder Görsoy; “ Daha çok 28 Şubat sürecinde çocuklara haz ve hızı öğrettik. Daha çok kazanmayı, daha çok tüketmeyi öğrettik. Şimdi de önünü alamıyoruz. Kontrol edemiyoruz. Doyumsuz, şükürsüz bir nesil yetiştirdik. Aile içi geçimsizliklerin sebebi de bu yetişme şeklidir.  Değerler eğitimine önem vermeliyiz. Yeni müfredatın amaçlarından biri de Problem üreten değil problem çözen nesiller yetiştirmektir. Gelecekte neler olabileceğiyle ilgili zihninin ucu açık insan tipi yetiştirmek; Çağ ile değişen, değişimle gelişen bireylerin yetişmesine katkı sağlamak da yeni müfredatın amaçlarındandır. Hz. Ali(r.a)’nin de dediği gibi çocuklarımızı kendi yaşayacakları çağa göre eğitip yetiştirmeliyiz…”dedi.

KILIK KIYAFET SERBEST OLMALI

Çocukların anaokulundan itibaren serbest kıyafetle eğitim görmelerinden yana olduğunu hatırlatan Gürsoy; “Dayatmacı eğitim sisteminden bir an önce kurtulmamız gerekir. Korkularımızdan kurtulmalıyız. Yetiştirememekten, eğitememekten, kontrol edememekten korkuyoruz. Türkiye mutlaka bu serbest sisteme geçmelidir. Kılık kıyafeti serbest olmayan insanların aslında zihinleri de serbest değildir. Yetiştirdiğimiz ürünü görmek istiyorsak onun serbest olması gerekiyor. Eğittiğimiz öğrencinin defosunu göremezsek ne kadar doğru ürün ürettiğimizi de görme şansımız olmaz. Yasaklarla problemler çözülseydi; ya Kemalist sistem çözerdi veya 28 Şubatçılar çözerdi. Ya da biz çözecektik. Demek ki insanın kafasını, bedenini, giysisini formatlayarak özgür, sadece Allah’a kul olan bir insan yetiştiremeyiz. Yeni müfredatın öğrencilerin bireysel özelliklerini dikkate alan, fakat standardize etmeyen, tek tipçiliği dayatmayan bir şekilde tasarlanması gerekiyor.  Ayrıca müfredat programının başarıya ulaşması için gerek program geliştirmede gerekse uygulamada öğretmenlere anlamlı ve merkezî bir rol verilmesi gerekir. Nasıl bir insan yetiştireceğimizi hesap etmeden, on göre bir öğretmen tipi ortaya koymadan daha yapacak çok işimiz var…”dedi.