Bilgisizlik ve ihmalden dolayı ülkemizde yılda 1,5 milyar TL. Ve 2,1 Milyon adette ekmek israfı olmaktadır. Düşünebiliyormusunuz bu ekmeklerin nelere mal olduğunu? Bazı illerde %44 varan oranda ekmek israfı olurken ortalama ülkemizde %23 ekmek israfı yaşandığı bilinmektedir.
İnsanlar, çocukluk çağından, hayatlarının sonuna kadar her gün zevkle yedikleri tek gıda maddesi ekmektir. Pek çok ülke halkının temel gıda maddesi olması yanında, mineral maddeler karbonhidratlar, proteinler, yağ, mineral maddeler, vitaminler ve doyurucu maddeler ile insan vücuduna enerji veren en ucuz gıda maddesi olması, üretiminin 3. Kat daha da arttırmaktadır. Fikir edinme bakımından bir örnek verirsek; yetişkin bir insan 300 gram ekmek yediğinde ortalama günlük ihtiyacı olan enerjinin %35'iniproteinin %40'ınıdemirin%35'ini kalsiyumun %40'ını B vitamininin %45'ini B 2vitamininin%20'sini Niasin‘in%22'sini karşılaşılmaktadır.
Tüm memleketlerin %53'ünde günlük toplam enerjinin yarıdan çoğu ekmekten sağlanmakta, diğer %47'sinde ise bu oran %30'dan fazlasını oluşturmaktadır. Dünya’da ekmek tüketimi; kişi başına yılda ortalama 41 ile 303 kg arasında değişmekte ve alışkanlık, beslenme şekli, ekonomik koşullar gibi etmenler etkili olmaktadır. Türkiye’de bu değer 180-210 kg arasındadır. Kişi başına tüketim miktarı ortalama 402 gram olarak belirlenmiştir. Ancak coğrafi bölgelerde kadın-erkek, yaşlı-çocuklarda, ağır veya hafif işte çalışanlar, kentlerde ve kırsal kesim ile gecekondu semtlerinde. Yenilen yemeklerin sulu veya pilav-makarna gibi susuz olmasına göre farklar olduğu görülmektedir. Ekmek israfını en aza indirebilmek için, uzmanlarca şunlar öneriliyor:
1. Üretimin talebe göre planlanması.
2. Raf ömrü uzun kaliteli ekmek üretimi.
3. Ekmeğin fırında veya satış yerinde uygun koşullarda muhafazası.
4. Ekmeğin pişirilmesi ile satışı arasındaki sürenin en aza indirilmesi.
5. Ekmeğin poşetlenmesi.
6. Küçük gramajlarda ekmek üretimi.
7. Toplu yemek tüketim yerlerinde ekmeğin dilimlenmiş olarak verilmesi.
8. Self servis tezgâhlarında ekmeğin baş tarafta değil, yemeklerden sonra yer alması.
9. Toplu yemek tüketim yerlerinde, mönüye göre ekmek siparişi verilmesi; artan ekmeklerin daha sonraki günlerde kullanılmasını sağlayacak mönü düzenlemesi.
10. Satılamayan ekmeklerin fırınlar tarafından, galeta unu, kurutulmuş ekmek içi gibi başka gıda maddelerinin üretiminde kullanılması.
11. Orta derecede bayatlamış ekmeklerin düşük fiyattan satılması. (Amerika Birleşik Devletleri’nde, 48 saat içinde satılmayan ekmekler, “tasarruf dükkânları” olarak tanımlanan yerlerde daha düşük fiyattan satılmaktadır.)
12. Tüketicinin, soğumuş ekmeği bayatlamış saymaması.
13. Evlere ihtiyaçtan fazla ekmek alınmaması.
Bu israflara birde ilimizdeki fırınların kalitesiz ekmek ürettiklerini ilave etmek gerekir. Ancak kalitesiz ekmek üretimi tüketici için israf olmamalıdır. Bu ekmekler bir şekilde tekrar soframızda tüketebilmeliyiz. Yazın sabah namazından sonra bir yaşlı baktım her gün çöp konteynırlarından bir şeyler topluyor. Merak edip bir gün sordum, meğerse çöpe atılan ekmekleri topluyormuş. Evde iki ineği varmış yem almadan “üç beş konteynıra atılan ekmekler benim hayvanlara yetiyor” derken adamcağız hiç yem almadan atılan ekmeklerle idare ediyormuş.
Gerçekten ekmekte çok büyük israflar ediyoruz, ülke ekonomisine verilen Zaralar dışında günlük yemediğimiz ekmeğin aylık hesabını yaparsak ne kadar ekmek çöpe gittiği gibi kaç liramızda çöpe gittiği anlaşılır diye düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.