Kendisini çok konuşma iş yap diye eleştirdim, senden beklentilerimiz çok diye yazdığım için bana sitem etti. Hâlbuki kendisine çok yakın ve seven bir insanım, aynı şeyi Müze Müdürümüz içinde söyledim, işgüzarlığı bırakıp güzel işlerin önünü açın dediğimde oda bana kırıldı.
Eleştirdiğimiz kadar güzellikleri yazar arkanızda da dururuz, bakın Turizm ve Kültür Müdürümüz Mustafa Doğan EMİTT fuarı için çok güzel çalışmış ve bu sene fuarda kendisini hissettirmiştir. Bu yazıyı yazarken kendisi ile görüşmeden basında ne kadar yer aldılarsa onu değerlendiriyorum. Demek ki takip ediyoruz ve basında da yer almanız bizi memnun etmiştir. Benim istediğim de bu idi.
Sayın Valimiz Selami Altınok da bu fuara önem vererek başından sonuna kadar takip ederek Aksaray’ın tanıtımına katkı sağlamıştır. Kendilerinin Aksaray tanıtımına katkı için ne kadar önem verdiğini bu gayretli çalışmada görmemiz bizi son derece memnun etmiştir. Gönlüm arzu ediyordu ki, bu fuara bizi de götürseler de tanıtımda katkı yapabilse idik. Ama bizlerin unutulması yâda götürülmesi önemli değil önemli olan Aksaray’ın tanıtımı idi.
Medya mensubu olarak 1980 itibaren Aksaray ile ilgili konuları yazıp çiziyorum. 1981 yılında Ulusal medyada çalışıyorum, bir gün Aksaray da idim Ervah kabristanlığını ziyaret ettiğimde. Somuncu Baba mescidinin önünden geçerken bir sarhoş mescidin giriş kapısında yatıyordu. Tepeden bakma makinem ile resmini çektim bu resmi hala saklıyorum, sonra somuncu Babanın mescidi ve kabrini çekerek gazetemin bir sayfasına Somuncu Babanın kabrinin Aksaray da olduğunu yazmıştım.
Bunu şunun için yapmıştım, beraber kaldığım gazeteci arkadaşlarımdan köşe Yazarları Mehmet Paksu, Mustafa Kaplan, Cemal Uşşak, Burhan Bozgeyik gibi birçok yazarlarla beraberken nereli oldum sorulduğunda Aksaraylıyım deyince bana, “ buda İstanbullu” derlerdi. Yani beni İstanbul Aksaraylı zannederlerdi, bunun için Niğde Aksaray yazmayı da hazmedemediğim için, “ Somuncu Baba İç Anadolulun Şirin İlçesi Aksaray’da Yatıyor” diye başlık atmıştım. Bu gazeteleri hala arşivimde saklıyorum. Bunu gibi daha sonra birçok haberi tanıtım maksadı ile tarih sayfalarına taşımıştım.
Kendi imkânlarımla çıkardığım, “ On Bin Yıllık Tarihi Kent Aksaray” isimli kitabımı da tanıtım maksadı ile 50 tane ulusal gazete ve yazarlarına göndererek Aksaray dan bahsettirmeye çalıştım. Aksaray tanıtımında yalnız ve destekçisiz kalınca bir kenara çekildim.
Yani EMİTT fuarında Aksaray’ın tanıtımı için yapılan bu girişim ve en iyi tanıtım yapan il ödülü almak bile büyük başarı. Burada Somuncu Baba, Yunus Emre ve Genç Osman figürleri ile fuar boyu tanıtım çok mükemmel olduğu kanaatindeyim.
Gün boyu Aksaraylı sanatçımız benimde yakinen tanıyıp programlara çıkardığım hemşerimiz Mine Gez’in burada Aksaray türküleri ile misafirleri ağırlaması son derece mükemmel bir fikir.
Malaklı köpeklerimizi kısa zamanda tanıtarak Sivas Kangal köpeklerinin önüne geçmesi de başarıdır. Bununla ilgili Turizm Bakanlığı tarafından müzelerin korumasında alım yapılması azımsanacak bir durum değildir.
Aksaray’ın tarihini, kültürünü, Turizmini, yemeklerini, köpük helvasını, İncelek tatlısı gibi birçok görsel ve yazılı tanıtım ilanlarını burada dağıtarak amaca ulaşmak kadar güzel bir şey yok. Gönül isterdi ki bu fuara işadamlarımız ve ticaretimizde taşınsa idi. Belediyemizde bazı tanıtım katkıları ile katkı yapması da güzel bir girişim.
Ümit ediyorum ki, bu fuar gibi yazın Aksaray tanıtım gecelerini Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerde de yaparak Aksaray-ı ulusal medyaya da taşırsak amaca ulaşmış oluruz. Bu fuara yakın ilgisini esirgemeyen Sayın Valimizin daha güzel tanıtımlara imza atacağından kuşkum yok. Turizm Müdürümüz Mustafa Beyde merak etmesin eleştirdiğimiz gibi böyle güzel çalışmalarını da alkışlarız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.