2014 yılına girdik, girdik girmesine de çok farklı kâbus gibi bir 2013 yılı atlattık. Aslında güzel temennilerle dolu bir yeni yıl yazısı yazmak isterdim. Tabi bu yazım yeni yıl kutlaması ile ilgili olamazdı. Ben düşünce olarak batının yaptığı nahoş kutlamalara zaten karşıyım. Bu kutlamalar bizi yok etmek için oyun içinde oyun oynayan batının adet ve geleneklerine sahip çıkmamız abesle iştigal olurdu. Müslüman bir topluluğun İslam’a ters kutlamalarına sahip çıkıp benimsemek bize yakışmayan bir adet olsa gerek.
2013 yılı ülkemiz için kâbus gibi geçti dedim, çünkü ülkemiz üzerinde oynanan bu oyunları hep birlikte izledik ve gördük. 2013 yılının son ayında yaşanan güzel giden ekonomizmin ne hale geldiğini birlikte gördük. Çünkü batırılmaya çalışılan gemide hep birlikte yaşıyoruz ve birlikte batarız.
Tarafgirlik ayrı konu, ülke gündeminde yaşanan olaylar farklı. Taraf olmayan hiç kimse yok, her insanın bir tarafı elbette vardır. Şahsım itibarı ile şu anda iktidarda Ak Parti yerine bir CHP ve MHP iktidarı olsa idi bu oyunlar oynansaydı samimi söylüyorum Allah şahidim kesinlikle buna taraf olmaz karşı olurdum. Çünkü ülke bizim ülke çıkarları hepimizi ilgilendiriyor.
Ülkesini seven bir insan iktidarda kim olursa olsun sırf iktidar hırsı ile yanlışa taraf olmaz. Ülkede elbette iyi şeylerin yanında farklı ve yanlışlar geçmişte de olmuştur şimdide olacaktır. Evimizde iki çocuğumuzu istediğimiz gibi yönlendirip yönetemediğimiz zamanlar oluyor. Belli bir yaşa geldikten sonra idaremizden çıkan çocuklarımız ya da yakınlarımız yanlış yapabilir.
Önemli olan bunları fark edip zamanında yapılacak zararları önlemektir. Ülke çıkarlarına kim zarar veriyorsa ona mutlaka müdahale edilmelidir. Yolsuzluk ve hırsızlığa göz yummaya hiçbir aklıselim insan taraf olamaz. Zaten Sayın Başbakanda “babamın oğlu olsa yolsuzluğun hesabını sorarım” diyor.
Ülkenin gündemindeki son ekonomik gidişata Sayın Bahçelide endişe ile bakmaktadır. Hatta Sayın Başbakanın rahatsızlığında da olası bir büyük rahatsızlık olmamasını dilediğini söyledi. Nedeni nedir Sayın Başbakana bir şey olursa ülkede olacak tehlikelere dikkat çekmiştir. Yani Sayın Başbakana olası bir şey olmamasını Sayın Bahçelide istemiştir. İşte gerçek devlet adamlığı ve duruşu budur.
Yoksa Sayın Kılıçtaroğlu gibi dün hırsız dediği bir Bakana, Başbakana atıfta bulununca dik duruş ve dürüst demesi bir devlet adamının söyleyeceği sözler değildi. Bunun adı iktidar sekteye uğrasında nasıl uğrarsa uğrasın bende bu sekteden bir taş kapayım düşüncesinden başka bir şey değildir.
Ülkede hala bir cemaat iktidar tartışması yaşanıyor. Umarım bazı kimseler Sayın Gülen Hoca efendiye yanlış bilgi vermişlerdir. Onu doldurup yanlış şekilde ateşleyerek duaya zorlanmıştır. Aynı şeyleri düşünen, aynı inancı yaşayan insanların ülkenin gidişatını bozacak yanlışlıklar yapmazlar. Bu her iki tarafa da zarar verecektir, burada her iki tarafta zarar görür.
Ülkenin ekonomisi içinde onlarda yaşıyor bizde yaşıyoruz. Etkileri herkesi etki altına alacaktır. Cemaat içinde tanıdığımız birçok dost insan var, onlarda ülkesini ve devletini seven insanlar. Buna alet olanların tamamını cemaate yüklemenin doğru olduğunu düşünmüyorum. Belki buna alet olanlar olmuş olabilirler, belki cemaat içinde Hoca efendiyi bertaraf etmek isteyen bir gurupta olabilir. Bunlar cemaatin tamamına zarar vermek için bu komplo teoriye alet olmuş olabilirler.
Ortamın gerilmesi yerine yumuşaması için herkese görev düşmektedir. Bende zaman zaman bazı yazılarımda din adamlarının bu işe alet edilmemesini ve cemaat işini devlet kendi işini yapması hususunda yazılar yazdım. Bu yazılarımda kimseyi töhmet altında bırakmak ve düşmanlık istemedim istememde. Kimseye karşı husumetimizde söz konusu olamaz, zaman birlik ve beraberlik zamanıdır.
Dış kaynaklı ülke üzerinde oynana oyunları ülke insanı çok iyi biliyor ve tahlil ediyor. İki gün önce il dışından gelirken Eşmekaya girişinde çay molası vermiştim. Orada Eskil Belediye Başkanı Sayın Niyazi Alçay ve çevre yaylalardan arkadaşlar vardı. Ülke gündeminde yaşanan olayları gazeteci olmam nedeni ile bana soru sordular. Bende nasıl bir etkisinin olduğunu onlara sordum. Bir hemşerimiz şunu söyledi; “ hanıma dedim ki, bunlarda işin tadını kaçırdı cemaatte kaçırdı. Artık Ak Partiye oy vermeyeceğim deyince hanım sen vermezsen verme ben vereceğim. Hem de her namazımda Başbakana zara gelmemesi için dua ediyorum” diye cevap vermiş.
Bakmış ki, hanım bu işi anlamış oda bende inadına Tayyip dedim diyor. Tabi cemaate karşı yanlış yönlendirme olduğunu gördüm. Oradakiler şahit, ben cemaat meselesine müdahale ettim, onlarda vatanını seven insanlar birkaç kişinin yanlışı tüm camiaya mal edilemez diye cemaati müdafaa ettim. Gördüm ki, bu kör döğüşünden her kes zarar görüyor. Gün birlik zamanı gemi batarsa hepimiz batarız birliğe dünden daha çok ihtiyacımız var. Mesele ülke menfaati ise el ele vermeliyiz bunun siyasi yanı olmamalı. Huzur barış ve ülkemizin daha iyi istikrarı için hepinize iyi yıllar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.