“ İçme suyu barajdan kurtarılmalı”

Geçtiğimiz Cuma akşamı Belediye Başkanı Sayın Haluk Şahin Yazgı ile Kanal 68 Televizyonumuzda yaptığım programda Aksaray’ı ilgilendiren birçok konuyu konuşma imkânı buldum. Özelliklede son dönemlerde suyun koktuğu ile ilgili konuyu gündeme getirerek halkımızın dileğine tercüman olmaya çalıştım. Ancak başlığını attığım cümleler Sayın Yazgıya ait cümlelerdi. İçme suyunu barajdan kurtaramadığımız sürece son bahar yaklaştığında her yıl bu kokuyu hissedeceğimizi üzerine basa basa söyledi.
İlk sorum Salıpazarı ile ilgili idi ve Salı pazarının üzerine güneş enerji sisteminin kurulmasına inanın çok sevindim. Salıpazarı üzerine yerleştirilen güneş enerji sisteminin üç yılsonunda kendisini amorti edeceğini söylemesi hem hizmet ve hem ticaret zihniyeti idi. Kimsenin aklına gelmeyecek bir hizmeti hayata geçirmek büyük başarı. Salı pazarının iki ay içinde bitirerek halkımızın hizmetine sunulacağını da belirtti.
Eski terminalin yıkımı ile ilgili çalışmaların ise esnafın izin talebi ile Aralık ayına kadar müsaade ettiğini söyledi. Aralık ayında yıkarak önümüzdeki yıl yapımına başlanacağını vurguladı. Çok katlı bir bina yerine herkesin rahatlıkla kullanacağı bir iş merkezi düşüncesi çok güzel bir düşünce idi. Ben şahsen Efor binasını hiç beğenmiyorum, nedeni ise büro olarak kullanılan yerdeki işyerlerinin çoğu boş durumda. Geçtiğimiz günlerde bir ziyaret dolayısı ile gittiğim Efor binasına asansör ile çıktım. İnişte asansör çalışmıyordu 10 katı yürüyerek indim ve bazı yerlerde karanlıktı merdiveni inmekte zorlandım. Ama eski terminale yapılacak bu işyeri herkesin rahatlıkla asansörlü ya da asansörsüz çıkıp inebileceği bir yer olacak.
En önemlisi ise içme suyu ile ilgili soruma aldığım cevaplardı. Bunu uzun uzun resimlerle panoda anlattı, anlattı anlatmasına da 30 dakika izah ettiği cevaptan aldığım özeti sizlere sunacak olursam Sayın Yazgı şunları söyledi:
“ içme suyu ile ilgili bugüne kadar bir çalışma olmamış, sadece günü kurtarma yapılmış. Sadece Sayın Ahmet Er döneminde o günün şartlarında barajdan içme suyu alınmış. Zaten o dönemde yapılacak başka alternatifte yoktu. Baraja çevreden akan katı atıklar, barajın miadını doldurması, sıcak günlerde suyun azalması ile sıcakta çok yosun oluşmaktadır.
Biz bu yosun olayını her ne kadar önlemeye çalışsak ta, yosun üreten ve çoğalan bir madde. Çoğaldıkça parçalanınca koku yapmaktadır. İçme suyundaki zararlı maddeleri arıtsak ta yosun dolayısı ile koku yapmaktadır. Havaların serinlenmesi ile bu koku gidecek. Aldığımız Halk sağlığı raporlarında herhangi bir sağlık sıkıntısı ve sorunu bulunmamaktadır.
Barajdan su aldığımız sürece sıcak havalarda yosun tutması nedeni ile bu koku her yaz olacak. Barajdan suyu kesmemiz için alternatif çalışmayı geldiğimiz günden bu güne yapıyoruz. Bağlı bölgesine vurduğumuz 6 kuyu hazır, bu suyu şehre verdiğimizde baraj suyundan da kokudan da kurtulacağız.
Bu suyun şehre verilmesi için çalışmalarımız devam ediyor. Buradan gelecek su önce arsenik arıtmada arınıp şehir şebekesine verilecek. Ancak buraya yeni şebeke döşenmesi lazım, bununla ilgili çalışmalarımız bakanlıktan onaylandı. Kalkınma Bakanlığına gönderildi, ama hükümet boşluğu nedeni ile kalkınma bakanlığından çıkmadı. Bakan hemşerilerimizin ve benim girişimim sonucu önümüzdeki günlerde onaylanmasını bekliyoruz. Zaten haftaya da Bakanımız şehre gelecek ve konu ile ilgili açıklama yapacaktır.
Onaydan sonra işe başlanacak ve birkaç yıl içinde bu suyu şehre vereceğiz. Şehrimiz inşallah kokusuz tatlı bir suya kavuşacak. 30 yıllık içme suyunu 1,5 yılda benden beklemek ve beni suçlamak biraz insafsızlıktır. Ama şunu söyleyim dönemim içinde en kısa sürede bu meseleyi halletmeyi amaçlıyorum. Bütün gayret ve çalışmalarımı bu konu üzerindedir” dedi.
2.5 saat süren programda herhalde sormadığımız soru kalmadı. Kendileri de çok güzel hazırlanarak farklı bir programla kamuoyu önüne çıkarak bilgilendirdiler. Hem de görsel resim ve çalışmalarla inandırıcı bir söyleşi oldu. Halkımızın sorduğu soruları ise hiç ayırmadan tamamını sordum açık yüreklilikle cevap verdiler.