İnsanın kendisini anlatması kadar zor bir şey olmadığını biliyorum. Hele kendin için bir şey istemek ise en zor olanıdır. Son güne kadar bu yazacağım yazı ile ilgili hiçbir cümle yazmak istemiyordum, ancak bazı kendini bilmezler tarafından hakkımda olumlu ve olumsuz dedikodu çıkarmaları nedeni ile bu yazıyı yazmam farz olduğunu düşü...nüyorum. Ak Parti Aksaray merkezden yoğun istek ve teşvik üzerine İl Genel Meclisi aday adaylığı için müracaat ettim.
Bunu ne bulunduğum Televizyondan nede günlük yazı yazdığım gazetemde haber olarak yazma gereği duymadım, yazmak isteyen personelde izin vermedim. Sadece sözlü olarak konuştuğum ve paylaştığım dost ve arkadaşlarım olmuştur. Ne büyük adammışım ki, ilgisi olanda olmayanda, hatta Ak Partiye sövenler bile şahsımın adaylığı üzerinde kumar oynadıklarını görüp duymaya başladım.
Tabi bunların ekserisi dün Ak Partiye, vekillere ve Belediye Başkanına söverlerken, ben onlara karşı kalemimle göğüs geriyordum. Bu sefer sanki Ak Partililermiş gibi kuyruk acılarından dolayı Erdoğan Kaya’yı nasıl yeriz diye bir araya geldiler. Hatta şahsıma iftira atan bir muhalif partinin yetkilisinin yazılarını alıp Cumhuriyet Savcılığına Avukatım kanalı ile suç duyurusunda bulundum.
Ben artık şahsımla ilgili yıpratıcı ve hakaret vari yazı ve söylemleri Hukuki işlem yaparak cevap veriyorum. Bu dava ile sayı dörde çıkmış bulunmaktadır. Umarım buralardan alacağım paraları Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Özhaseki gibi Aksaray meydanında sucuk dağıtmayı düşünüyorum.
Ak Partiye bırakın oy vermeyi, oy verenlerden nefret eden insanların şahsımla ilgili uğraşmaları gayet normal çünkü bu bir geçmişin kuyruk acısı. Dün beni tehdit edenler herhalde bugünde boş durmayacaklardır. Haşa Erdoğan Kaya ne büyükmüş ki, parti dışından insanlar bu kadar uğraşıyorlar.
Bazı arkadaşlarda ben güya garanti seçilirmişim falanların adamı imişim önünü nasıl keseriz hesabı yapıyorlarmış. Ben kimsenin adamı değilim, Ben Ak Partililerin, Ak Partinin adamıyım ve Ak Partiliyim. Bunu dünde söylüyordum bugünde söylüyorum, yarında söyleyeceğim.
Ben bütün Ak Parti teşkilatının adamıyım, Sayın Başbakanın adamıyım. Sayın Başbakana kişisel sevgim var, kendisini İstanbul İl Başkanı iken birebir tanıyorum. Fikirlerini beğeniyor destekliyorum.
Benim şöhret olmaya yâda tanınmaya ihtiyacım yok. Aksaray’ın ilçeleri dahil, Sarıyahşi’den, Güzelyurt’a, Gülağaç’tan Eskile kadar her ilçeyi, kasabayı, köyü karış karış biliyorum. Her köyü, kasabayı en az 5 sefer gezip program çekip tarihi ile ilgili araştırma yapmışımdır.
Her yörenin sorununu ve problemlerini biliyorum, hafta sonu tanıtımını yapacağım Aksaray tarihi ile ilgili çalışmayı bir Aksaraylı olarak İ. Hakkı Konyalıdan sonra ben yaptım. Her yörenin tarlasında, bahçesinde, bağında, kültüründe, tarihi mekânlarında, benim izim var. Her köyde en az 10 tane dost edinmişimdir. Bana neden siyasete girmiyorsun, problemlerimizi çok iyi bilen bir insansın diye sürekli istekte bulunuyorlardı. Merkezde ise aynı şekilde siyasete girmem baskısı vardı.
Nerede Ak Parti orada Erdoğan Kaya olmuştur, hiçbir beklentim olmadan aracımla, araçsız Sayın Vekillerin gezilerinden tutun, teşkilatın her çalışmasında olduğum gibi Belediye Çalışmalarını da sürekli takip edip yazan bir gazeteciyim. Ak Partinin en zor anlarındaki saldırılardan tutun her eleştiriye kalkan oldum. Ben tarlada olmadan harmanda hazırı bölüşmek için gelmiyorum. Parti düşüncelerini ve fikirlerini savunan “ Dün Dünde Kaldı” kitabını hiçbir beklentim olmadan ben yazdım.
Bana sen kimsin demek için iki satır yazı yazmayanlar fikirden ferasetten anlamayanlar beni eleştiremez. Önce benim yaptıklarımı yapmalı, yoksa it ürüdü diye taş atmamı beklemesinler. 9 tane kitap bir Aksaray tarihi durup dururken yazılmaz. Beni karalamak ve kötülemek gündüzü gece yapmaktan öteye gitmez. Güneşte balçıkla sıvazlanmaz, altın yere düşmekle değer kaybetmez. Beni hedef alıp Ak Parti karşıtı olacağımı düşünenler avucunu yalarlar. Benim bir duruşum ve fikrim var. Kimsede başkası ile olan hesabını benim üzerimden görmeye çalışmasın, hesap döner sap döner.
Seçimler gelir geçer, ama bizler buradayız Aksaray da yaşayacağız. Siyasete girsem de seçilsem de bu meslek var olduğumca devam edecek. İt ürür kervan yürür, it yıldığı yere ürür. Birçok kıymetli arkadaşımızda bu göreve talip oldular neden onlar değil de ben konuşuluyorum. Elbette meyveli ağaca taş atan çok olur. Meyvelerin olgunları da ağacın en üst tepesinde olur ona taş atan çok olur.
Ben önce Yüce Rabbime güvenerek ve sonrada teşkilatımızın bütün kollarına inanarak aday adayı oldum. Kimseden kişisel beklentim yok, bu işe layıksam teşkilatım gereğini yapacaktır. Devletin içinden geldim, siyaseti biliyorum, sahayı en iyi tanıyanlardanım, partime getirim olacak. Gerek teşkilatımız ve gerekse Milletvekillerimiz ve Belediye Başkanımız ile iyi uyum içindeyim kimseyle problemim yok. Teşkilatımız beni en iyi tanıyanlardır. Bu işi yapabileceğime inandığım için aday adayı oldum. Kimsenin ne özel hayatı, nede uçkuru ve nede belden aşağı siyaset anlayışı beni ilgilendirmiyor. Olursa işimizi en iyi şekilde yaparız, olmazsa gemiden kaçmaz yolculuğa devam ederim. Allah her şeyin hayırlısını nasipse etsin.
Bunu ne bulunduğum Televizyondan nede günlük yazı yazdığım gazetemde haber olarak yazma gereği duymadım, yazmak isteyen personelde izin vermedim. Sadece sözlü olarak konuştuğum ve paylaştığım dost ve arkadaşlarım olmuştur. Ne büyük adammışım ki, ilgisi olanda olmayanda, hatta Ak Partiye sövenler bile şahsımın adaylığı üzerinde kumar oynadıklarını görüp duymaya başladım.
Tabi bunların ekserisi dün Ak Partiye, vekillere ve Belediye Başkanına söverlerken, ben onlara karşı kalemimle göğüs geriyordum. Bu sefer sanki Ak Partililermiş gibi kuyruk acılarından dolayı Erdoğan Kaya’yı nasıl yeriz diye bir araya geldiler. Hatta şahsıma iftira atan bir muhalif partinin yetkilisinin yazılarını alıp Cumhuriyet Savcılığına Avukatım kanalı ile suç duyurusunda bulundum.
Ben artık şahsımla ilgili yıpratıcı ve hakaret vari yazı ve söylemleri Hukuki işlem yaparak cevap veriyorum. Bu dava ile sayı dörde çıkmış bulunmaktadır. Umarım buralardan alacağım paraları Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Özhaseki gibi Aksaray meydanında sucuk dağıtmayı düşünüyorum.
Ak Partiye bırakın oy vermeyi, oy verenlerden nefret eden insanların şahsımla ilgili uğraşmaları gayet normal çünkü bu bir geçmişin kuyruk acısı. Dün beni tehdit edenler herhalde bugünde boş durmayacaklardır. Haşa Erdoğan Kaya ne büyükmüş ki, parti dışından insanlar bu kadar uğraşıyorlar.
Bazı arkadaşlarda ben güya garanti seçilirmişim falanların adamı imişim önünü nasıl keseriz hesabı yapıyorlarmış. Ben kimsenin adamı değilim, Ben Ak Partililerin, Ak Partinin adamıyım ve Ak Partiliyim. Bunu dünde söylüyordum bugünde söylüyorum, yarında söyleyeceğim.
Ben bütün Ak Parti teşkilatının adamıyım, Sayın Başbakanın adamıyım. Sayın Başbakana kişisel sevgim var, kendisini İstanbul İl Başkanı iken birebir tanıyorum. Fikirlerini beğeniyor destekliyorum.
Benim şöhret olmaya yâda tanınmaya ihtiyacım yok. Aksaray’ın ilçeleri dahil, Sarıyahşi’den, Güzelyurt’a, Gülağaç’tan Eskile kadar her ilçeyi, kasabayı, köyü karış karış biliyorum. Her köyü, kasabayı en az 5 sefer gezip program çekip tarihi ile ilgili araştırma yapmışımdır.
Her yörenin sorununu ve problemlerini biliyorum, hafta sonu tanıtımını yapacağım Aksaray tarihi ile ilgili çalışmayı bir Aksaraylı olarak İ. Hakkı Konyalıdan sonra ben yaptım. Her yörenin tarlasında, bahçesinde, bağında, kültüründe, tarihi mekânlarında, benim izim var. Her köyde en az 10 tane dost edinmişimdir. Bana neden siyasete girmiyorsun, problemlerimizi çok iyi bilen bir insansın diye sürekli istekte bulunuyorlardı. Merkezde ise aynı şekilde siyasete girmem baskısı vardı.
Nerede Ak Parti orada Erdoğan Kaya olmuştur, hiçbir beklentim olmadan aracımla, araçsız Sayın Vekillerin gezilerinden tutun, teşkilatın her çalışmasında olduğum gibi Belediye Çalışmalarını da sürekli takip edip yazan bir gazeteciyim. Ak Partinin en zor anlarındaki saldırılardan tutun her eleştiriye kalkan oldum. Ben tarlada olmadan harmanda hazırı bölüşmek için gelmiyorum. Parti düşüncelerini ve fikirlerini savunan “ Dün Dünde Kaldı” kitabını hiçbir beklentim olmadan ben yazdım.
Bana sen kimsin demek için iki satır yazı yazmayanlar fikirden ferasetten anlamayanlar beni eleştiremez. Önce benim yaptıklarımı yapmalı, yoksa it ürüdü diye taş atmamı beklemesinler. 9 tane kitap bir Aksaray tarihi durup dururken yazılmaz. Beni karalamak ve kötülemek gündüzü gece yapmaktan öteye gitmez. Güneşte balçıkla sıvazlanmaz, altın yere düşmekle değer kaybetmez. Beni hedef alıp Ak Parti karşıtı olacağımı düşünenler avucunu yalarlar. Benim bir duruşum ve fikrim var. Kimsede başkası ile olan hesabını benim üzerimden görmeye çalışmasın, hesap döner sap döner.
Seçimler gelir geçer, ama bizler buradayız Aksaray da yaşayacağız. Siyasete girsem de seçilsem de bu meslek var olduğumca devam edecek. İt ürür kervan yürür, it yıldığı yere ürür. Birçok kıymetli arkadaşımızda bu göreve talip oldular neden onlar değil de ben konuşuluyorum. Elbette meyveli ağaca taş atan çok olur. Meyvelerin olgunları da ağacın en üst tepesinde olur ona taş atan çok olur.
Ben önce Yüce Rabbime güvenerek ve sonrada teşkilatımızın bütün kollarına inanarak aday adayı oldum. Kimseden kişisel beklentim yok, bu işe layıksam teşkilatım gereğini yapacaktır. Devletin içinden geldim, siyaseti biliyorum, sahayı en iyi tanıyanlardanım, partime getirim olacak. Gerek teşkilatımız ve gerekse Milletvekillerimiz ve Belediye Başkanımız ile iyi uyum içindeyim kimseyle problemim yok. Teşkilatımız beni en iyi tanıyanlardır. Bu işi yapabileceğime inandığım için aday adayı oldum. Kimsenin ne özel hayatı, nede uçkuru ve nede belden aşağı siyaset anlayışı beni ilgilendirmiyor. Olursa işimizi en iyi şekilde yaparız, olmazsa gemiden kaçmaz yolculuğa devam ederim. Allah her şeyin hayırlısını nasipse etsin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.