Bakıyorum şimdiden beldelerde Başkanlık seçimi, köylerde Muhtarlık seçimi tıkırdamaya başlamış. Yeni simalar adaylık hazırlığına başlarken, mevcutlarda yerlerini korumak için çalışmaya başlamışlar.
Daha bir yıldan fazla zaman varken şimdiden bu yarışa girenler 14 ayı nasıl çıkaracaklar merak ediyorum. Şehir merkezindeki insanlar inanın bunları bilmezler, ama ben geçmişte yaşayan birisi olarak çok iyi biliyorum. Şimdiden seçim yarışına giren adaylara Allah yardım etsin. 14 ayı nasıl çıkaracaklar, çıkarmaya çıkarırlar da sonunda yaptıkları harcamaları nereden çıkaracaklar merak ediyorum. Kazanan milletin sırtından çıkarmaya çalışacak, kazanamayanda sefilleri oynayacak.
Bir anımı anlatayım, İstanbul da gazetede çalışıyorum, yıl 1980 sonrası. Köye geldim benim yurt dışındaki biraderi muhtar yapacaklarmış. Dedim ki yurt dışındaki işçi adamın muhtarlıkla ne işi olur, muhtarlıktan geliri ne, pasaportunu neden öldürsün dedimse de dinleyen olmadı.
Biliyorum ki, yakın akraba görünüp de muhtar olsun pasaportunu öldürsün isteyenler vardı. Nitekim seçime bir yıl var aday oldu, ama kendisi yurt dışında. Ben İstanbul’dayım ama iş bana düşüyor, burada seçim çalışması yapıyoruz. Babamın iki katlı taş odası var, şimdi benim yazın kullandığım yazlık. Burayı seçim bürosu yaparak seçmenleri topladık.
Duvara girintili bir dolap var buraya eski pamuğu kırmızı Maltepe sigarasından bir çuval getirip koyuyorum. Çay şekerde aynı şekilde, birde çaycı yani ikram eden adam bulmanız lazım. Odanın anahtarı onda o açıp gelene gidene hizmet ediyor. Gece evine gitmeyip odada sabahlayanlar oluyor. Ben İstanbul’a gidip geliyorum, her gelişimde bir çuval aynı şekilde malzeme getiriyorum.
Bu tam bir yıl sürdü, tabi birde bu arada evleri geziyorsun, yeni seçmen çalmaya çalışıyorsun, kendi seçmenini ziyaret ediyorsun sıkı dursun diye. Seçmen anlayacağınız bir yıl bir oyun tadını çıkarırken aday olanlar adamlıktan çıkıyorlar. Hele birde sabit durmayan yalamalar olur bunları da para vererek durdurursunuz. Canı sıkıldıkça gelir sizden harçlık ister, bir yıl boyu hastası olur sizden tedavi parası ister. Kaçmasın diye mecbur verirsiniz, bazen her iki tarafı da dolandıranlar olur.
Bu insanların kazancı nedir diye düşünseniz, hani hanımına, “ sana muhtar hanımı bana da muhtar diyorlar bu bize yetmiyor mu” diyen muhtar hesabı bizimki nam olsundan öteye gitmez. Eskiden muhtarın maaşı da yoktu, şimdi biraz çay parsı alıyorlar zannedersem. Belediye başkan adayları bunun üç beş katı para harcıyorlar. Peki, bu harcamalarını nasıl karşılayacaklar anlamakta zorluk çekiyorum. Sonra seçmen seçtiği adama çeşitli laflar söylemeye beş yıl devam ediyor.
Bu sözüm herkes için geçerli değil ama genelde iş başına gelince şaibe ve gayrimeşru işler başını alıp gidiyor. Bakıyorsunuz seçilmişlerin bir kısmı sürekli mahkeme salonlarından gitmiyor. Nedeni yolsuzluk ve gayri meşru işlerden soruşturma nedeni ile. Bundan dolayı kimler cezaevinde yatmadı ki, tamamda bu insanları seçmen bu kadar yolar yolunmuş tavuğa çevirirse oda seçilince elbette seçmeni soymak durumunda kalacak. Bu işler parayla değil beyler sırayla olsa gerek.
Hiçbir kazancın olmadığı bir seçime bu kadar erkenden başlamanın anlamı var mı? Seçime birkaç ay kala aklıselimli insanlar aklı başında tahsilli bir insan bulup işin başına getirseler. Böyle bir yarışın içine girmeden, bir kasaba ve köyü bölmeden medeni bir şekilde seçim yapsalar kim ne zarar görür. Aksine herkes kazançlı çıkmaz mı?
Bu tür yarış ve çekişmeler toplum olarak insanları gerdiği gibi, bölüp parçalamada da bir öncülük yapmaktadır. Yıllardır muhtarlık seçiminden dolayı küs olanları biliyorum.
Böyle bir yarıştan kimse kazançlı çıkmaz aksine herkes zarar görür. Böyle sürtüşmeli seçim dönemleri artık kapanmalı. Gençlerimiz eski düşünce tarzlarına karşı çıkarak birlik beraberlik içinde kendilerine hizmet edecek ve her yerde temsil kabiliyeti olan insanları bulup çıkarmalılar ve onlar seçmeliler. Hırsızlık ve yolsuzluktan uzak hizmet aşığı insanlar bulmalılar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.