23 Aralık 2024
  • İstanbul11°C
  • Ankara3°C

AMANİN EKMEK DE PİŞİRİYOR

08 Temmuz 2013 Pazartesi 17:33

          Hatta bazen ekmekliklerde mayalı yapan ninelerimiz ve bacılarımızla da sohbet ediyorum. Gazeteci olduğunuzu duyunca herkes sesimizi bir yerlere götürsün diye dertlerini anlatıyorlar. Bunları bazen yazıyorum bazen gerçekten direk ilgililerine ileterek çözmelerini rica ediyorum.

        Geçen hafta Ortaköy ilçemizin düşen kasabalarında Devedamı, Harmandalı ve Bozkır kasabalarını gezdim. Burada kahve önlerinde oturan tarlada iş göremeyecek yaşlılarımızın ağırlıklı olduğu kalabalıklarla da sohbet ediyorum. Beraber gezdiğimiz arkadaşlar uzak bölgelerimizde ismimle hitap edilip sıcak ilgi gösterilmeme şaşırmış olmalılar ki, oralarda da tanınmama şaşırdılar; “ hadi ilimiz çevresinde tanıyan çok da buradaki insanlar nereden tanıyor” diye şaşırdılar.

        Nereden bilsinler benim her kasaba ve köyümüze en az on sefer gidip geldiğimi. Şahsımı tanımayan ismimi duyunca beni internetten takip edenler bile vardı. Devedamın da, “ ne olacak bizim halimiz kasabalıktan da düştük” diye dert yananlar oldu.

        Kendilerine kasabanız köyden kötü, hiç hizmet görmemişiniz. Sizden küçük köylerin ayağına çamur değmezken sizler çamur ve toz içindesiniz. Altyapınız yok, su meseleniz halledilmemiş. Birçok köyün hiçbir problemi kalmamış ama sizler kasabalığın bir faydasını görememişiniz. Tek faydanız kasabanın bir damperli kamyonu varsa tarlanıza gübre taşıyorsunuz.

       Bundan sonra beş yıl köyünüze her ay 15 bin lira gelse, yılda 180 bin lira eder. Bunu köye harcasanız köy ihya olur, siz dürüst ve bu paraları yemeden köye harcayacak bir muhtar seçin gerisi kolay dediğimde herkes benim bu görüşüme katıldılar ve doğru söylediğimi tasdik ettiler.

       Harmandalında Belediyenin yan tarafındaki kahvehanenin önünde bir hayli kalabalık ile görüşüyorum. Aynı düşüncedeler, ama araç ve gereçten faydalandıkları için tek dertleri bundan mahrum kalmak. Birde ben gerçekten Harmandalının düşmesine üzüldüm, gerçekten gelişmiş bir kasaba. Ama yapacak bir şey yok nüfusu düşmüş.

       Geçen hafta sonu Güzelyurt bölgesindeyim, bu bölgemizde de herkes tarlada bahçede çalışıyor. Mercimek yolanların yanına durup kolay gelsin dedim ve haydin bir el çıkalım diye onlarla beraber mercimek yoldum. Bana hayret ettiler, herhalde bu şehirli ne anlar demişlerdir. Sonra dedim ki, “ ben bu işleri çok gördüm, tırpanla ekinde işledim, öküzle düvende sürdüm bende köyde büyüdüm” deyince bana daha çok ilgi gösterdiler.

        Biçerdöverler ha bire çalışıyor, reçberlik kolaylaşmış. İnsanlar elini ekine değmiyor, biçerdöver işliyor arkasından sapları aynı anda toplanıp saman yapılıyor. Yada saman yerine sap balyası yapılarak bir anda işler halloluyor. Şöyle 30 yıl geriye gittim dedelerimiz bu manzarayı bir görse idi dedim.

        Selime ye geçtim burada bir anket çalışması da yaptık. Ben selime’nin mahalle bölgesine pek gitmemiştim. İçinden geçer turizm bölgesine bakar geçeriz, ama mahalleler çok farklı. Bir ara ekmek kokusu geldi, sordum nineler ve bacılar mayalı yapıyorlar.

      Selam verip kolay gelsin dedim ve hemen bana ikram etmek istediler. Hakikaten köylerde insanlar misafirperver ve cana yakınlar. Kimisi peynire, kimisi yumurtaya koşup tereyağı getirmeye gidenler oldu. Börek yapıp bize ikram edecekler, misafiri memnun edecekler.

       Ben hemen sacın başına geçtim yapılan böreği pişirmek istedim. Bir bacı, “ aman gardaşım sen ne bileceksin bırak ben pişirim” dedi. Ben ısrar edip sacın başına oturdum. Bacılar ne bilsin bizim gibi kılıbık erkeklerin hanımın korkusundan ekmek pişirdiğimizi.

       Saca börek atıldı ve üç tane böreği birden çevirip pişirirken, tereyağına giden bir teyze benim ekmek pişirdiğimi görünce; “ amanin adam ekmek de pişiriyor” diye hayretini gizleyemedi. Bende artık kılıbıklığımızı ele vermeden anamın küçükken kızı olmadığı için bana pişirtirdi diye işi atlattım.

       Burada yapılan ankette Yılmaz Bütev Başkan çalışmaları ile %58 olumlu not alırken, tekrar oy veririm diyenlerin sayısı ise %62 olduğunu gördüm. Bunu teyit ettirmek için bacılarımıza sordum hepsi çalışmalarından memnundu.

       Kısacası köy hayatı yazın bir başka, alanyurta geçtim somun pişiriyorlar. İnanın katıksız 2 tane yedim, bu ne lezzet demekten kendimi alamadım. Köylerde hala misafirperverlik bitmemiş.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.