DİNDAR BİR GENÇLİK GELİYOR!

 demek, tabiri caizse  posta koymak her yiğidin harcı olmasa gerek.Dünya bütün cazibesiyle kendine davet ederken , şeytan türlü oyunlarıyla zayıf beyinleri kendine çekerken; İLGİLENMİYORUM demek ancak mümin olanın işidir..
 
   Biliyorsunuz zaman ahir zaman.. Hani şu Peygamberimiz aleyhisselatu vesselamın sahabelerine AHİRZAMAN ın dehşetinden bahsettiği , sahabelerinin de ellerini açıp; Ya Rabb! bizi ahir zamanın dehşetinden koru.. diye dua ettiği işte o zamandayız. Ama nedense ahir zaman bize hiç dehşet vermiyor. Gayet de rahat yaşıyoruz öyle değil mi? İşte kardeşim eyvah! ki , kandırıldık.. Taklidi imanımız bizi, kıldan ince kılıçtan keskin sırat-ı müstakimden geçirir sandık(!). MÜSLÜMAN ım demekle MÜSLÜMAN olunmuyor maalesef.
 
 MÜSLÜMAN ca da yaşamak lazım. Ama bizler MÜSLÜMANIm deyip gayr-ı müslim yaşamayı ne kadar da çok seviyoruz..
 
 Etrafınıza bir bakın. İslam'ı hatırlatan kaç kişi kaldı.. Batılılaştıkça batıyoruz. Utanmaktan utanan bir gençlik türedi. Masonik faaliyetler , inançsız sistemler dinsizliği yaydılar. Dizilerle , gayr-ı meşru klipler ve şarkılarla , kültürümüze hiç yakışmayan programlarla genç beyinleri zehirlediler. PARA her şeyin ilacıdır diyerek asıl ilacımız olan İNANCIMIZI sömürdüler. Adım başı 'ben ateistim' diyen gençler görmekten kalbim sancıyor. İçimi sıkıyorlar , içim sıkılıyor. Peygamberimizin (sav) ''Bu din garip başladı , garip bitecek..'' deyişi geliyor aklıma , ağlıyorum.. Hadisin devamında içim sevinçle dolduruyor birden , müjde geliyor sevgiliden ; ''Ne mutlu gariplere..''
 
 Cehenneme davetiye çıkaran bu yerleşik düzene bir çomak sokmak lazım. Ebu cehillerin üzerine Ebu Bekir gibi doğmak lazım.. Kainatın sultanının söylediği ; GARİPLERDEN olmak lazım..
 
 İşte hiç istemeseler de bütün bu planlı düzenin için de; dindar bir gençlik geliyor.. Münafık beyinlerin korkulu rüyası. Peygamber gülü , Kevser sevdalısı. Kalbine rıza -ı ilahiyi koymuş idrakli , iştiyaklı bir gençlik.. Top tüfek değil kalemi ve ilmiyle cihat eden , yaradılanı yaradandan ötürü seven. ''Allah razı olsun'' sözünü hiç bir maddiyata değişmeyen..
 
 Medine kokusu geliyor ara sokaklardan. Ebubekir yürekli ,delikanlılar. Fatıma olmaya hazır hanımefendiler.. Bir asr-ı saadeti gözlüyor şu gönlüm. Peygamberin (sav) yanında bir grup görüyorum.  Kalplere usulca , İslamın o hoş görüsüyle giriyorlar. Tanıdık tanımadık sünnet diye herkese selam veriyorlar. Şuan ki aykırı düzenin aksine helal daire de takılıyorlar. Bin bir türlü cazibedar fitnenin içinde Allah yolunu tutmaya çalışmak bu. Türlü yargıya rağmen dimdik durmak bu.. 'Menfaat' için şerefini satanların yaşadığı bu zaman da Peygamber mesleği yapmak bu..MÜSLÜMAN mahallesinde salyangoz satanların tezgahlarını başlarına geçirmek bu..
 
 Nasıl anlatsam bilemiyorum. 'Bir kardeşimin daha yanan imanına yetişeyim..' diye kendi hususi işlerinden vazgeçen , uykuları kaçan , belki de zaman zaman mecalsiz düşen abiler ,ablalar.. Ahh ne kadar ihtiyacımız vardı. Ölmeyecekmiş gibi yaşayan gençlere; 'KARDEŞİM SENDE ÖLECEKSİN!' diyen gençler kadar kimse daha güzel örnek olamazdı.