GAFFAR HOCAMA ACİL ŞİFALAR DİLİYORUM

         Geçen Çarşamba günü Gülağaç ve Güzelyurt bölgesini Milletvekilimiz Sayın İlknur İnceöz Hanımefendi ile beraber gezerken, kadim dostum Gaffar Gül hocanın oksijen almak için kendi ilçesini tercih ederek buraya geldiğini duydum. Kendilerini heyette bulunan arkadaşlarımız ile beraber ziyaret ederek sohbet ettik.

       Aslında bu tür hastaları yormamak adına fazla oturmadan kısa ziyaretle ayrılmak istemiştik. Gaffar hocamla aynı köyden evli olmamız nedeni ile kendisi ile bacanak diye birbirimize eskiden bu yana takılırız. Ziyaret de dizinin dibine oturarak kendisine takılıp moral vermek istedim.

      Meğer hocamın dili şişmiş ve gelişimizi fırsat bulup eski neşesinden hiçbir şey kaybetmemişçesine sohbet etti. Ziyaretimiz esnasında aslında bir nevi dolu olan kafasınıda boşaltmış oldu. Bazı insanlar bedenen çalışıp yıpranır, bizim gibi insanlarda beynen ve ruhan çalıştığı işin en tehlikeli yerden yıpranırız. Gaffar hocamda görevi esnasında çektiği birçok sıkıntıyı içine atarak malum hastalığa yakalanarak bir imtihana tabi olmuş.

      İnanın kendisi sanki hiç hasta değilmiş gibi o ezginliğine rağmen eski sohbetlerini aratmayacak şekilde sohbet edip içini döktü. Hatta siyasilere espriler yaparak düzelirsem haberiniz olsun siyaset de ben de varım diyerek espri yapmadan da geri kalmadı.

       İdarecilik çok zor bir iş olduğunu onu dinlerken en iyi anlayanlardan birisiyim. Eğer doğrucu Davut’sanız çok az dostunuz olur, iftiraya hemen hazır olun. Ya vurdum duymaz olacaksınız, her şeyi görmeyeceksiniz, yada işinizi düzgün yapıp dert sahibi olacaksınız. Çünkü sizi destekleyen ve arka çıkanınız yoksa üstesinden gelemediğiniz işleri içinize atıp dert sahibi olacaksınız. Sevgili hocam da bunu bizzat yaşayanlardandır. Bunu bildiğim için bende emekliliğimgelir gelmez emekli oldum.

      Sevgili hocamı hastalığını kabullenen ve bunun Yüce Rabbimizden geldiğini bilerek şükrettiğini gördüm. Zaten bunu bilen insanlar kendisine dert etmeyip zaman zaman bu tür hastalıkları yenenler vardır. Hocamında bunu yeneceğine inanıyor Mevla’dan kendisine acil şifalar diliyorum.

SANAL ALEM TOPLUMU BOZUYOR

     Malumunuz günümüz teknoloji dönemi olması nedeni ile internet ortamı insanların iletişim açısından çok güzel bir alet. Tabi bunu güzel yönde kullanırsanız fevkalade güzel.

      Bu aleti bende çok yönlü bilmesemde kullanmaya çalışıyorum. Bilemediğim zamanlar küçük oğlumdan bin nazla yardım alıyorum. Tabi bu sayede de bu aleti kullanmayı bayağı ilerlettim. Eskiden yazılarımızı daktilo ile yazardık, sonra tekrar yazılır gazeteye dizilirdi. Şimdi gazeteye de hiç gitmeden oturduğunuz yerde yazınızı yazıp anında gönderiyorsun. Bu yönü ile çok iyi ve yararlı, hatta dünya olaylarını ve Türkiye hadiselerini oturduğunuz yerden takip ediyorsunuz.

       Ben bu yönü ile bu aletten çok istifade ediyorum. Hatta yıllarca göremediğim arkadaş ve dostlarada bu vesile ile ulaşabiliyor haberleşiyoruz. Facebok diye bir iletişim bölümü var aslında burasıda çok yararlı. Ama bu kısmı yararlı işlerde kullanırsan yararlı.

      Ama gelin görün ki, bu bölüm tahminime göre yüzde yetmiş başka maksatlarla kullanılıyor. Hemde belden aşağı işlerle, buraya sayfa açanların içinde kadınlar erkek ismi ile erkekler kadın ismi ile sayfalar açıyor ve kötü amaçlarla kullandıklarını zaman zaman duyuyoruz.

      Burayı belden aşağı kullananlar daha çok. Dünyanın her yerinden insanlar arkadaş olup iletişim kurabiliyorlar. Bunun çoğunluğu belden aşağı işlerle uğraşıyor. Bir bakıyorsunuz tak diye bir mesaj yâda sohbet adı altında mesaj. Bunun her geleni ile ilgilensen paparayı yuttun tuzaklarla dolu. Bilmeyen yâda uçkur düşkünleri bunu yutabiliyor ve sonunda ocakları sönenler oluyor.

      Buna gençler takılıyorsa vay haline, ben burada asıl söylemek istediğim okumak yerine bu işlerle uğraşan gençlerimizi aileler iyi takip etmeliler. Bu sanal alem tuzaklarla dolu, burada her türlü melanet ve hatta fuhuş bile yapılıyor. Toplumumuzun bozulması için her türlü tuzaklar kuruluyor. Ama gençlerimiz daha önemli buna aileler azami dikkat göstermeliler. Yoksa gençlerimizi kaybedebiliriz.