GÜLE GÜLE GAFFAR HOCAM

Yirmi yılı aşkın zamandır kendisini tanıdığım kadim dostum Eski Öğretmen Evi Müdürü Gaffar Gül hocam Salı Günü Gülağaç ilçesinde Hakka yürüdü. Yazımın başında kendisine Allahtan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. İki yıldır yakalandığı kanser hastalığına yenik düşerek Pazartesi akşamı Aksaray Devlet hastanesinde Hakkın Rahmetine kavuştu. Salı günü de önce Ulu Cami önünde kılınan namaz sonrası Gülağaç ilçesine götürülerek burada ikindi namazı sonrası ikinci sefer kılınan cenaze namazı sonrası defnedildi.
Arkadaşlarla beraber kendisini ebedi yurduna uğurlamak için Gülağaç ilçemize kadar giderek arkadaşlık görevimizi yaptık. Gülağaç ilçesindeki namaz ve uğurlamada çok büyük bir kalabalık vardı. Gerçekten baktım bütün dostları onu uğurlamaya gelmişti.
Kendisi ile öğretmenliğinden bu yana tanışırım. Daha sonra öğretmenliğe ara vererek bir süre serbest olarak ticaretle uğraştı. Bu esnada Gülağaç ilçesine Belediye Başkan adayı olarak siyasete atıldı. Siyasette çok tecrübeli ve siyaseti iyi analiz eden bir kişilikti.
Daha sonra tekrar Ticaret lisesinde öğretmenliğe döndü. Burada uzun süre çalıştıktan sonra Öğretmen evi müdürlüğüne getirildi. Burada yine uzun dönem görev yaptıktan sonra Ticaret Meslek Lisesine dönerek emekliliğini istedi.
Emekli olduktan sonra bazı özel sektörde yöneticilik yaparken amansız bir hastalığa yakalanarak hastalıkla mücadele etti. Ama yakalandığı hastalığa yenik düşerek hakkın rahmetine kavuştu.
Eski terminal içinde bir ara büfe çalıştırdı, benim evimde o bölgede olduğu için gelip geçerken kendisine uğrar uzun uzun sohbet ederdik. Kendisi bana bacanak diye hitap ederdi. Burada işletmecilik yaparken iki güne bir görüşür sohbet ederdik.
Kendisi ile çok güzel anı ve sohbetlerim var. Çok hareketli, zeki ve hatta hiperaktif bir kişiliğe sahip insan olduğunu söyleyebilirim. Akıllı ve mantıklı düşünce ve fikirleri olan bir eğitimci olduğu kadar iyi bir siyasetçi idi.
Rahatsızlığı esnasında zannedersem yazın temiz oksijen iyi gelir diye Gülağaç ilçesine gitmişti. Milletvekilimiz Sayın İlknur İnceöz Hanımefendi ile Gülağaç ilçesine gitmiştik. Burada vekilimiz ile kendisini ziyaret etmiştik.
Çok neşeli ve esprili sohbetler ederek kendisine acil şifalar dilemiştik. Hastalığı yeneceğine çok emindi ve şükrü elinden bırakmıyordu. Hatta orada mevcut Belediye Başkanı Faruk Teymen ve şuanda aday olan Mülayim Baştuğ da vardı. Onları görünce, “ bunların ikisin benim akrabam olur, bakın ben iyileşeyim ikinizde durun ben aday olayım” diye espri yaparak yaşama tutunduğunu ifade etmişti.
Devlet hastanesinde yatarken Bayram Ali Kalkan ve Veysel Yıldız ile zaman zaman kendisini ziyaret etmiştik. Hakikaten hayat dolu ve oksijen tüpüne bağlı almasına rağmen bizle sohbet edip ülke gündemi ile ilgili sohbet etmeden geri kalmamıştı.
Hatta bir ara hastanede bize şöyle bir tavsiyede bulundu; “ sağlığınızın kıymetini bilin, ibadetinizi eksiksiz yapın. Hayatın ne getireceğini bilemiyorsunuz zamanınızı iyi değerlendirin. Benden tanıdık herkese selam söyleyip haklarını helal etsin” demişti. Bende bu isteğini bir köşe yazımda okurlarım içinde tanıyanlara iletmiştim.
Son ziyaretimizde kemoterapiyi vücudunun kabul etmediğini zamanın sayılı olduğunu bize söyledi. Hatta arkadaşlara Kuran öğrenmeleri için tavsiyede bulundu. Bana da sen bunlara Kuran öğret bu çok önemli demişti.
Cenazesinde Macaristan’da özel bir okulda öğretmenlik yapan kızını altı yıldır görmediğini söyleyenler oldu. Umarım bana yanlış söylemişlerdir, sılayı rahim ve ata ziyareti çok önemlidir, bu hiçbir şeye değişilmez çok üzüldüm. Onunla ilgili söylenecek çok şey var ama onu Mevla cenneti alasına koysun. Ölümü hiçbir zaman unutmamak lazım hayat çok kısa.