HALİMİZE ŞÜKREDELİM
13 Kasım 2012 Salı 17:32
Dün bir yazı paylaşmıştım ama yorum yapmaktan uzak sadece bu yazıyı ben yazsa idim dedim. Nedenine gelince, bazen öyle lüzumsuz şeylerle uğraşıyoruz ki, ülkede huzur ve sükûna ihtiyaç yokmuş gibi, durup dururken ille de bir şeyler çıkarıyoruz. Yok, cumhuriyet elden gidiyor, yok laiklik elden gidiyor gibi şimdide bu safsatalık çıktı. Bu nedenle bu kargaşayı çıkarmak isteyenlere kendileri gibi düşünen bir yazarın cevap vermesi bir ayrı güzellikti. Bunu ben yazsam bu zaten Cumhuriyet düşmanı falan filan denirdi. Hâlbuki en büyük Cumhuriyetçi şahsen benim, insanların kendi kendilerini yönetmesi kadar güzel bir şey var mı? Ama ne kadar kendi kendimizi yönettiğimiz son yıllarda ortaya çıkmıştır. Biz kendi kendimizi yönettiğimizi zannediyormuşuz, seçtiklerimizi el altın atanmışlar yönetiyorlarmış. Ülkeyi yönetin diye gönderdiklerimiz orada askeri itaat ediyorlar ve kendilerini yönettiriyorlarmış. 80 öncesi ülkede sağ sol olayları gündemi meşgul ederek, darbe getirdik ve ekonomik sıkıntıya girerek koalisyonlar yaşayarak sıkıntıların içinde boğuştuk. Ardından PKK hadisesi gündeme geldi, şimdi ülkeyi bu terör belası meşgul ederken öyle ekonomik durum yaşıyoruz ki, anlatılması güç. Her atılan bir mermi cebimizden giden milyonlarca lira. Ardından çevremizdeki ülkeler de ki iç savaş ve sıkıntılarda bizi çok etkilemektedir. Bugün Suriye den ülkemize gelen mülteci sayısı 130 binlere ulaştı. Bunların kış mevsiminde barınma ve ihtiyaçlarının karşılanması nerede ise tamamen ülkemizin sırtına yüklenen bir yük. Suriye politikası doğrumu yanlış mı bu ayrı bir tartışma konusu. Ama bütçemizden o kadar para buradaki Suriyeli vatandaşa gidiyor. Bunca sıkıntı içinde durup dururken birde ülkede Cumhuriyet ve laiklik meselesi varmış gibi başka bir kargaşa çıkarmanın anlamı yok. Cumhuriyetçiliğin laikliğin okkası kilosu ne kadar kim tarif edebilir. Kimin ne kadar Cumhuriyetçi ve laik olduğunu nereden biliyorsunuz da siyasi malzeme yapıyorsunuz? Beyler şu güzelim vatanımızın kıymetini bilelim, Allah korusun yarın diyelim ki bir kargaşa oldu Aksaray’ın üç beş yerine bomba düştü. O durumu düşünebiliyormusunuz? Ekmek yok aş yok, şeker yok, tuz yok, un yok yok. Allah bu duruma kimseyi düşürmesin, savaşla insanları terbiye etmesin. Suriye de yaşanan iç savaşlarda ülkemize çoluğunu çocuğunu bırakıp giden birçok muhalif gurubu düşünün. Namusunu şerefini bir ülkeye bırakmış, aç mı susuz mu bilmiyor. Ev yok, bark yok, haber alamıyor bunun kadar acı bir durum olabilir mi? Ülkemizin birliği ve düzeni kadar güzel bir şey var mı? Ülkenin bu güzelliğinden rahatsız olup ülkede kargaşa çıkarmak ve karıştırmak isteyen kim olursa olsun asıl onlar vatan haindir. İktidarları beğenmeyebiliriz, tasvipte etmeye biliriz. Ama bunun hesabının sorulma yeri sokak ve kavga değil, madem demokrasiden dem vuruyoruz, cumhuriyeti kimseye vermiyoruz. O zaman hesap sandıkta sorulmalı, soramıyorsak halkın çoğunluğunun verdiği irade ve kararına saygılı olmalıyız. Sandıklar demokratik ülkelerde niçin halkın önüne konuyor, halk istediğini seçsin diye. Benim istediğim seçilmedi diye halkın seçtiği insanları zorbalıkla indirmeye çalışmak asıl demokratiklik dışıdır. Demokrasiye saygısızlıktır, peki sizin seçtiğiniz insanları muhalifler sokakta gösteri yaparak indirmeye çalışsalar razı olacakmıydınız? Asırlardır birlikte yaşayıp dünyaya şan verdiğimiz ülkemizi şucu, bucu diye bölmek ve ayırmak çok tehlikelidir. İnsanların ırk, kültür ve dili olabilir, bu dünde vardı bugünde vardı. Kim kime ne diyordu, kardeşlik içinde yaşayıp gidiyorduk. Eskiden ekecik de yaşayan çok kadınlar Türkçe bilmezlerdi, mahkemeye geldiklerinde onlara ille de Türkçe konuşacaksın diyen mi vardı? Bir Türkçe bilen hakime tercüme yapardı, kimsede dil ırk gibi durum sormazdı. Niçin durup dururken bu tür konular gündeme geldi anlamakta güçlük çekmeye gerek yok. Bir ırktan olmak ayrı, Türk vatandaşı olmak ayrı, çünkü biz ülke olarak Ülke sınırlarında yaşayan hepimiz Türk vatandaşıyız. Şu cennet vatanımızda güzel huzurumuzu bozmak isteyenlere pirim vermeyelim. 9 Kasımda serbest edilen yürüyüşte ne kadar insanın yürüdüğü görüldü. Demek ki halkımız artık bunlara pirim vermiyor tasvipte etmiyor. Halimize şükredelim, evsiz barksız yaşamak mümkün, ama vatansız asla.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2010 Haber Bölge
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.