26 Aralık 2024
  • İstanbul11°C
  • Ankara6°C

HASTALIĞI YILLAR SONRA KIZI SAYESİNDE TEŞHİS EDİLDİ

7 yaşındaki Duru yemek yerken karnının ağrıdığından şikayet ediyordu. Ama çoğu anne gibi Duru’nun annesi de bu yakınmayı kızının yemek yemek istememesine bağlayarak önemsemiyordu.

Hastalığı Yıllar Sonra Kızı Sayesinde Teşhis Edildi

18 Haziran 2016 Cumartesi 14:05

Hastalığı Yıllar Sonra Kızı Sayesinde Teşhis Edildi

Duru’nun yaşına göre boyu ve kilosu da olması gerekenin altındaydı. Annesi kızını boy kısalığından dolayı birçok doktora götürdü ama hep sağlıklı olduğu söylenerek ‘boy kısalığını dert etmeyin, uzar’ denildi. Çocuk Gastroenterolojisi Uzmanı Prof. Dr. Vildan Ertekin küçük Duru’yu görür görmez Çölyak hastası olduğunu anladı. Yapılan testler de bunu teyit ediyordu. Prof. Dr. Vildan Ertekin hastalığın genetik de olduğunu belirterek minyon yapılı anne Belkıs Alp’e de test önerince annede de Çölyak hastalığı tespit edildi. Üstelik Belkıs Alp “Yıllardır karın ağrısı, gaz ve şişkinlik şikayetiyle pek çok doktora gittim ama hep reflü denildi, hamilelikte bile reflü ilaçları kullandım. Hiç de fayda etmedi. Meğer nedeni, ismini bile yeni duyduğum Çölyak’mış! Şimdi şikayetim kalmadı” diyor. İşte ana-kızın çölyakla tanışmalarının ve onları bekleyenlerin ayrıntıları…

7 yaşındaki Duru 2 kilo 580 gram gibi düşük bir kiloyla başladı hayata. Boyu da 49 santimdi. 3 yaşına geldiğinde annesi kızının boyunun yaşıtlarına göre kısa olduğunu fark etmiş, onu doktora götürmüştü; hatta bir değil birçok doktora. Ama hepsi de küçük kızın gayet sağlıklı olduğunu, endişe edilecek bir durum olmadığını belirterek ‘önemli olan sağlıklı olması, boyu uzar nasıl olsa dert etmeyin’ sözleriyle teselli etmeye çalışmıştı. Derken Belkıs hanım bebeği Ada’nınreflü tedavisini yapan Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk Gastroenterolojisi Uzmanı Prof. Dr. Vildan Ertekin’e anlattı Duru’nun şikayetlerini. Dr. Vildan Ertekin küçük Duru’yu görür görmez, fiziksel gelişim geriliğine neden olabilen çölyak hastalığı olduğunu anladı.Yapılan testler de bunu teyit ediyordu. Belkıs Alp “Bugüne dek hep bize kemik yaşı, hormonları normal; spor yapacak, yüzecek boyu uzayacak denilirken kızım meğerse adını bile ilk kez duyduğum çölyakhastasıymış” diyor.

Yemek yemek istemiyor sanıyordum

Kızına yemek yedirirken karnının ağrıdığından şikayet ettiğini ama bunu yemek yemek istemediğinden sanarak çok da önemsemediğini belirten Belkıs Alp hem fiziksel gelişim geriliğini hem de karın ağrısı şikayetinin çölyak hastalığından olduğunu öğrenince şoke olduğunu söylüyor. Üstelik bu kadarla bitmiyor. Duru’nun o güne dek ‘fiziksel özelliği öyle’ diye düşündükleri göbeğindeki baloncuk gibi şişkinliğin de çölyaktan olduğunu öğrendiklerini belirten Belkıs Alp “Çok basit gibi görünen şeylerin altında çok ciddi sorunlar çıkabiliyor. Biz hep Duru’nun göbeğindeki şişliği fiziksel özelliği öyle sanıyorduk ama öyle değilmiş. Anneler çocuklarındaki her farklılığı mutlaka dikkate alsınlar. Yemek yerken ‘karnım ağrıyor’ dediğinde de bunu bir bahane olarak algılamamak gerekiyormuş” diyor.

Ve annede de çölyak çıkıyor!

Duru’nun hastalığı bir çarpıcı gerçeği, anne Belkıs Alp’de de aynı hastalığın olduğunu ortaya çıkarıyor. Belkıs Alp “Yıllardır mide şikayetlerim oluyordu ama gittiğim doktorlar bana senelerce reflü dedi. Karnımda şişkinlik, gaz, mide bulantısı ve yanması oluyordu. Hep reflü ilacı kullandım hatta hamileliğimde bile!” derken Prof. Dr. Vildan Ertekin’in kendilerine çölyakın genetik olabildiğini bu nedenle ailede de tarama yapılmasını önerdiğini söylüyor. Kendisinde de aynı hastalığın olduğunu hatta mide şikayetlerinin de bundan kaynaklandığını öğrenen Belkıs Alp “Benim boyum 1.63. Hep zayıf bir yapım vardı 45-46 kiloda seyrediyordum. Ama annem ve ablalarım da minyon oldukları için ondan dolayı sanıyordum. Kızımın hastalığından dolayı benimki de ortaya çıkmış oldu, benim için ikinci bir şok oldu bu. Şimdi ailedeki herkesiçölyaka karşı uyarıyorum” diyor.

Sağlıklı diye yaptığım bulgur pilavı meğer bize zarar veriyormuş!

Duru’ya Şubat ayında teşhis konulduğundan beri Alp ailesinin sofrasına buğday ve buğday ürünleri gelmiyor. Belkıs Alp “Daha önce böyle bir hastalığın varlığından bihaber olduğumuz gibi, hayatımızdan buğdayı ve buğdayın türevlerini çıkartmanın nasıl bir şey olduğunu hiç düşünmemiştim. Hatta sağlıklıdır diye pilav yaparken beyaz pirinç yerine bulgur pilavı yapmayı tercih ediyordum ama meğerse bize sağlık yerine zarar veriyormuş” diyor. Piyasada glutensiz ürünlerin çok az bulunduğunu bu nedenle, mevcut ürünlerin fiyatının da çok yüksek olduğunu söyleyen Belkıs Alp toplumda çölyak hastalığına karşı farkındalığın oluşması ve glutensiz ürünlerin yaygınlaşması gerektiğine dikkat çekiyor. Belkıs Alp kızının okulda beslenmesine de çok özen gösteriyor ve öğle yemeğinden kuruyemişine, çikolatasına dek her şeyin glutensizini alıyor.

Bir kaşık bulgur da zararlı, bir bulgur tanesi hatta tozu da!

Ülkemizde her 100 kişiden birinde görülen, ailede genetik faktör varsa bu oranın 10’da 1’e düştüğünü belirten Prof. Dr. Vildan Ertekin, çölyakta diyette yapılacak en küçük bir kaçağın tedavide en başa dönülmesi anlamına geldiğini vurgulayarak “Glutenin bir zerreciğinin bile vücuda girmesi diyette en başa dönülmesi için yeterli. Örneğin bir somon ekmek de bir, bir lokma ekmek de. Bir tabak makarna da bir, bir makarna tanesi de. Hatta yemeği hazırlarken bir kırıntı bile gelse aynı alerjik reaksiyonu yaratıyor. Çölyakta vücuda giren alerjenin miktarı önemli değil, bu mekanizmada tetiği çeken şey alerjenin girmiş olması” diyor.

Ana-kız yeniden doğmuş gibi

Prof. Dr. Vildan Ertekin, küçük Duru’nun 6 ay içinde diyetle boyunun da uzamaya başlayacağını ve yaşıtlarına yetişeceğini vurgularken, anne Belkıs Alp çölyak hastalığı saptanıp diyete başladıklarından beri hem kendisinin hem Duru’nun mide şikayetlerininkalmadığını söylüyor. Duru’nun teşhisten önce boyunun 109 santim olduğunu söyleyen Belkıs Alp “Kızım yemek yerken sözümü dinliyor ve boyunun da uzamaya başladığını fark ediyorum” derken,Küçük Duru da yemek yerken karnının ağrımadığını söylüyor ve “Hiç kaçak yapmıyorum” diyerek gülüyor.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.