HEYECANSIZ BİR KONGRE
26 Kasım 2014 Çarşamba 14:46
Pazar günü Ak Parti Merkez İlçe kongresi yapıldı, yapıldı yapılmasına da heyecansız bir kongre idi. Kongrenin heyecansız olması uzun dönem aday tespiti ve tek adayda karar kılınması seçime heyecan getirmedi. Aslında iki ayrı gurubun isteği dışında bir uzlaşma olsa idi belki biraz daha heyecan olabilirdi. Ak Partide yaşanan iki gurup arasında yaşanan aday çekişmesi seçimi heyecansız hale getirdi.
Ankara’da neler yaşandı ne gibi pazarlıklar yapıldı bilmiyoruz ama görünen o ki gruplaşma ve çekişme devam edeceğe benziyor. Eğer her iki aday dışında bir aday üzerinde anlaşma olmuş olsa idi seçime hem heyecan getirir hem de orta yol bulunurdu.
Ben kongrede yapılan konuşmalar üzerinde durmayacağım. Zaten konuşmalar genel olarak belli konuşmalar olduğu için yeni bir söylem olmadığından ben konuşmalara yer vermek yerine süreçle ilgili değerlendirmelerde bulunacağım.
Ak Parti üst seviyede katılımlar olurken, Milletvekili Sayın Ali Rıza Alaboyun’un NATO toplantısı için Hollanda’da olması nedeniyle kongreye katılmadı. Diğer Milletvekilleri ve koordinatör Milletvekili kongreye katılarak konuşmalar yaptılar.
Bütün hesapların İl Başkanlığı üzerine yapılan kongrede gerek ilçelerde gerek Merkez ilçede kıyasıya bir yarış yaşandı. Merkez ilçede 9 aday adayı varken bu adayların sayısı ikiye indirildi. Ömer Gizlenci ve Veteriner Naci Duman üzerinde bir yol arandı.
Kıyaslama yaparsak Naci Duman konumu itibarı ile bir adım önde idi. Ancak her seçimde açılan zarflar maalesef bu seferde açıldı. Neydi bu açılan sayfa, Faks trafiği iyi işletilerek Naci Duman üzerinde Paraleleci şikâyetleri. Ben bunu kongre öncesi koordinatör Milletvekiline de söyledim. Eskiden adaylara partili değil parti hakkında olumsuz konuşmaları faks edilirdi, şimdi moda paraleleci modası oldu ve Naci Duman bu şekilde yenmeye çalışıldı ve yendi.
Tabi Aksaray içinde ve halkın içinde siyasetten uzak olanlar bu işi sürekli Ankara’dan idare etmeyi sevdiği için mekanizmayı iyi çalıştırarak paralelci silahı tuttu. Oturur bir kişi faks başına genel merkeze sürekli faks çekilir. Bu eskiden de yapılan bir durumdu şimdide.
Aslında işin bir başka tarafı ise bana gör Ömer Gizlenci de karar verilmesi. Daha önce Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgının aday oluşu ile istifa ettiğinde kendisine çok yakın gördüğü Ömer Gizlenci de ısrar ederek İlçe Başkanlığına getirmesi.
Milletvekili Ali Rıza Beyle İstanbul’dan beraber gelirken o dönem kimi ilçe Başkanı yapmayı düşünüyorsunuz diye sorduğumda Ömer Gizlenci’yi düşündüğünü söyledi. Kendisinin mi yoksa başkasının mı adayı olduğunu sorduğumda. “ ben Ömer’i fazla tanımam ama Haluk Başkan istiyor onunla uyum içinde çalışacağı için bende evet dedim” dedi.
Görüldüğü üzere dün Haluk Başkanın adayı olarak atanan ilçe Başkanı şimdi başka gurubun adayı olarak seçime gitti. Ben şunu söyledim benim adamım olsun düşüncesi çok yanlış olur bu gün senin adamın olur yarın başkasının adamı olur. Önemli olan kişide vefa olmalıdır dedim, ama bunun aksi oldu.
Belediye seçimlerinde Merkez ilçe Başkanı sürekli İl Belediye Başkanı yanında olması gerekirken ilçelere gitmesi ve sonuna kadar Yazgının yanında yer almaması köprüleri attı. Yani vefa örneği gitti başkalarının yanında yer aldı.
Vefayı bilmeyen ve dostluğu 2 ayda bir tarafa atan düşünce şimdi ne kadar vefalı olacak ben merak ediyorum. Siyasette demek ki vefa diye bir şey yok, vefa olsaydı Vefa spor her dönem şampiyon olurdu.
Benim bildiğim Ömer Gilenci’nin tek aday olmasında en önemli faktör ise önceki atamada şuandaki Milletvekilleri ve Yazgının geçmişte kendisine referans olmasıdır. Orta yolda bu şekilde bulunduğu kanaatindeyim. Aslında bildiğim ve yazacağım çok konu var ama dün yazmak istemediğim konuları buğu yazmak istemiyorum.
Ben yeni Başkan Gizlenci’ye hayırlı olsun diyor başarılar dilerim. Ancak eski yanlışlığı yapmadan taraf olmadan mevcut Belediye Başkanı ile uyum içinde çalışması. Belediye Başkanı ile uyum içinde olmayan bir Başkanlığın hiç önemi yoktur. Bekleyelim göreceğiz umarım uyum olur biz yanılırız ve başarı gelir. Tek aday olması nedeniyle de heyecansız bir kongre yaşandığını söyleyebilirim. Çünkü iktidar partisinin kongresi daha coşkulu olmalıydı.
Ankara’da neler yaşandı ne gibi pazarlıklar yapıldı bilmiyoruz ama görünen o ki gruplaşma ve çekişme devam edeceğe benziyor. Eğer her iki aday dışında bir aday üzerinde anlaşma olmuş olsa idi seçime hem heyecan getirir hem de orta yol bulunurdu.
Ben kongrede yapılan konuşmalar üzerinde durmayacağım. Zaten konuşmalar genel olarak belli konuşmalar olduğu için yeni bir söylem olmadığından ben konuşmalara yer vermek yerine süreçle ilgili değerlendirmelerde bulunacağım.
Ak Parti üst seviyede katılımlar olurken, Milletvekili Sayın Ali Rıza Alaboyun’un NATO toplantısı için Hollanda’da olması nedeniyle kongreye katılmadı. Diğer Milletvekilleri ve koordinatör Milletvekili kongreye katılarak konuşmalar yaptılar.
Bütün hesapların İl Başkanlığı üzerine yapılan kongrede gerek ilçelerde gerek Merkez ilçede kıyasıya bir yarış yaşandı. Merkez ilçede 9 aday adayı varken bu adayların sayısı ikiye indirildi. Ömer Gizlenci ve Veteriner Naci Duman üzerinde bir yol arandı.
Kıyaslama yaparsak Naci Duman konumu itibarı ile bir adım önde idi. Ancak her seçimde açılan zarflar maalesef bu seferde açıldı. Neydi bu açılan sayfa, Faks trafiği iyi işletilerek Naci Duman üzerinde Paraleleci şikâyetleri. Ben bunu kongre öncesi koordinatör Milletvekiline de söyledim. Eskiden adaylara partili değil parti hakkında olumsuz konuşmaları faks edilirdi, şimdi moda paraleleci modası oldu ve Naci Duman bu şekilde yenmeye çalışıldı ve yendi.
Tabi Aksaray içinde ve halkın içinde siyasetten uzak olanlar bu işi sürekli Ankara’dan idare etmeyi sevdiği için mekanizmayı iyi çalıştırarak paralelci silahı tuttu. Oturur bir kişi faks başına genel merkeze sürekli faks çekilir. Bu eskiden de yapılan bir durumdu şimdide.
Aslında işin bir başka tarafı ise bana gör Ömer Gizlenci de karar verilmesi. Daha önce Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgının aday oluşu ile istifa ettiğinde kendisine çok yakın gördüğü Ömer Gizlenci de ısrar ederek İlçe Başkanlığına getirmesi.
Milletvekili Ali Rıza Beyle İstanbul’dan beraber gelirken o dönem kimi ilçe Başkanı yapmayı düşünüyorsunuz diye sorduğumda Ömer Gizlenci’yi düşündüğünü söyledi. Kendisinin mi yoksa başkasının mı adayı olduğunu sorduğumda. “ ben Ömer’i fazla tanımam ama Haluk Başkan istiyor onunla uyum içinde çalışacağı için bende evet dedim” dedi.
Görüldüğü üzere dün Haluk Başkanın adayı olarak atanan ilçe Başkanı şimdi başka gurubun adayı olarak seçime gitti. Ben şunu söyledim benim adamım olsun düşüncesi çok yanlış olur bu gün senin adamın olur yarın başkasının adamı olur. Önemli olan kişide vefa olmalıdır dedim, ama bunun aksi oldu.
Belediye seçimlerinde Merkez ilçe Başkanı sürekli İl Belediye Başkanı yanında olması gerekirken ilçelere gitmesi ve sonuna kadar Yazgının yanında yer almaması köprüleri attı. Yani vefa örneği gitti başkalarının yanında yer aldı.
Vefayı bilmeyen ve dostluğu 2 ayda bir tarafa atan düşünce şimdi ne kadar vefalı olacak ben merak ediyorum. Siyasette demek ki vefa diye bir şey yok, vefa olsaydı Vefa spor her dönem şampiyon olurdu.
Benim bildiğim Ömer Gilenci’nin tek aday olmasında en önemli faktör ise önceki atamada şuandaki Milletvekilleri ve Yazgının geçmişte kendisine referans olmasıdır. Orta yolda bu şekilde bulunduğu kanaatindeyim. Aslında bildiğim ve yazacağım çok konu var ama dün yazmak istemediğim konuları buğu yazmak istemiyorum.
Ben yeni Başkan Gizlenci’ye hayırlı olsun diyor başarılar dilerim. Ancak eski yanlışlığı yapmadan taraf olmadan mevcut Belediye Başkanı ile uyum içinde çalışması. Belediye Başkanı ile uyum içinde olmayan bir Başkanlığın hiç önemi yoktur. Bekleyelim göreceğiz umarım uyum olur biz yanılırız ve başarı gelir. Tek aday olması nedeniyle de heyecansız bir kongre yaşandığını söyleyebilirim. Çünkü iktidar partisinin kongresi daha coşkulu olmalıydı.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2010 Haber Bölge
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.