KARATAY KARARLI
16 Ocak 2015 Cuma 11:12
2014 yılının son ayında Ak Partide İl Başkanlığı seçimi yapıldı. Seçimde tek liste ile Başkanlığa A. Kadir Karatay İl Başkanı seçildi. Kendisi ile ilk Televizyon programını ben yaptım ve kısa sürede neler yapıp yapmadığını ve hedeflerini kendisine sordum. Edindiğim izlenime göre ilk başlangıcı fena değil. Tabi ben burada daha bir aylık İl Başkanına methiye yazacak değilim. Geçtiğimiz günlerde yazdığım bir yazıda da bunu belirttim. Kendisine bir altı ay fırsat verip bekleyip görelim dedim.
Programda genel olarak parti içi meseleleri sormaya çalıştım. Nedenine gelince herkesin malumu son dönemlerde hatta Mahalli seçimler sürecinde başlayan parti içi kırgınlıkları ve çekişmeleri bilmeyen yok.
Her ne kadar görünüşte merhabalar ve tokalaşmalar olsa da ciddi manada bir kırgınlık var. Bunun aksini iddia etmek ise yaşananları inkâr olur. İl Başkanlığı seçiminde yaşananlar bile bunun bir göstergesi olsa gerek.
Bende zaten bu kargaşayı bildiğim için İl Başkanlığı seçim sürecinde etki etmemek adına yazı yazmamaya çalıştım. Yazı yazmadığım halde adımın kullanıldığını biliyorum. Hemen hemen Genel Merkez teşkilatı ile yakın bir diyaloğa sahip oldum. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Süleyman Soylu beni üç beş sefer telefonla arayarak görüşme yaptım.
Aslında burada kargaşa çıkaranlar bir yerleri korumak adına yaptıklarını biliyorum. Parti etiketini nasıl muhafaza edebilir kavgasından başka değildi. Hâlbuki seçmen burada kavga eden 25-30 kişinin ne yaptığından haberi bile yok. Onlar için Ak Partiye oy verdikleri de yok, kavgacıların toplasan 10 oyları yok. Seçmen zaten Ak Partiye oy veriyor, çok insan idarecilerini bile bilmiyor.
Benim gibi Ak Parti taraftarı Gazeteci-Yazarın onların yüz kat fazla seçmen üzerinde etkisi ve yönlendirmesi var. Seçmen onlardan çok bizim gündemle ilgili neler yazdığımızı takip ediyor. Esas haberleri ve olayları bizden öğreniyor, biz olmasak onları tanıyanda olmaz.
Dolayısı ile bu kavga ve beraberliği nasıl sağlayacağı ile ilgili sorduğum sorulara Sayın Karatay mantıklı ve güzel cevaplar verdi. İlk iş olarak teşkilatlarla bir araya geldiğini söyleyen Karatay şunları söyledi:
“ Önümüzde bir Milletvekili seçimi var, buna odaklanmamız lazım. Bunun içinde en büyük sorunumuz iletişim eksikliği, insanlarla karşılıklı iletişim kuramamak. Ben öncelikle bunları sağlamaya çalışıyorum, teşkilat toplantısından sonra bir ilki gerçekleştirerek eski Başkanlarımıza yaptıkları hizmetlerden dolayı plaket verdik ve adlarına 68’er adet ağaç diktirdik.
Ardından Gazetecilerle bir araya gelerek karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Daha sonra Belediye Başkanlarımızla, ardından parti temsilcilerimiz ile muhtar ve sivil toplum kuruluşlarımızla bir araya geldik. Burada mesele karşılıklı istişare ederek kaynaşmayı sağlayıp iletişim kurmaktı bunu başardığımıza inanıyorum” dedi.
Milletvekili adaylarının hangi vasıfları taşıması gerektiği ile ilgili soruma: “ öncelikle Aksaray’ın öz evladı olmalı, Aksaraylıların dertleriyle dertlenen ve Aksaray’ın problemlerine vakıf olan isimler olmalı. Dışardan gelenlere karşı değilim, memuriyeti ve işi gereği il dışında olabilirler ama Aksaray’ın dertlerini de iyi bilmeliler. Ben genel olarak il dışında olanların bürokraside olmasından yanayım, bürokraside çok az adamımız var” dedi.
Ben bunlara aynen katılıyorum, Aksaray’ın dertleri ile dertlenen ve problemlerini bilenler olmalı, ama Ankara ayağını da iyi bilenler olmalı. Sırf Milletvekili olmak için Ankara’ya giderse kaybeden Aksaray olur. Bürokrasiyi bilmeyenlerin ne kadar hizmet vereceği de tartışılır.
Tren yolu ve Hastane konusunda sordum bu iki konunun dönüşü olmadığını söyledi. Bu satırları yazmadan önce Milletvekilimiz Sayın Ali Rıza Alaboyun ile telefon görüşmesi yaptım Tren yolunun kesin programa alındığını hiçbir şekilde her iki treninde dönüşünün olmadığını söyledi. Bende bu konuşmamızı kameraya kaydederek kamuoyu ile paylaştım.
Sayın Karatay’ın ilk başlangıcı iyi, toparlayıcı olmaya çalışıyor. İnsanlarla ve sivil toplum kuruluşları ile iletişim kurmaya çalışıyor, inşallah başarılı olur diye temenni ediyorum. Bu konuda da kendisini kararlı gördüğümü söyleyebilirim.
Programda genel olarak parti içi meseleleri sormaya çalıştım. Nedenine gelince herkesin malumu son dönemlerde hatta Mahalli seçimler sürecinde başlayan parti içi kırgınlıkları ve çekişmeleri bilmeyen yok.
Her ne kadar görünüşte merhabalar ve tokalaşmalar olsa da ciddi manada bir kırgınlık var. Bunun aksini iddia etmek ise yaşananları inkâr olur. İl Başkanlığı seçiminde yaşananlar bile bunun bir göstergesi olsa gerek.
Bende zaten bu kargaşayı bildiğim için İl Başkanlığı seçim sürecinde etki etmemek adına yazı yazmamaya çalıştım. Yazı yazmadığım halde adımın kullanıldığını biliyorum. Hemen hemen Genel Merkez teşkilatı ile yakın bir diyaloğa sahip oldum. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Süleyman Soylu beni üç beş sefer telefonla arayarak görüşme yaptım.
Aslında burada kargaşa çıkaranlar bir yerleri korumak adına yaptıklarını biliyorum. Parti etiketini nasıl muhafaza edebilir kavgasından başka değildi. Hâlbuki seçmen burada kavga eden 25-30 kişinin ne yaptığından haberi bile yok. Onlar için Ak Partiye oy verdikleri de yok, kavgacıların toplasan 10 oyları yok. Seçmen zaten Ak Partiye oy veriyor, çok insan idarecilerini bile bilmiyor.
Benim gibi Ak Parti taraftarı Gazeteci-Yazarın onların yüz kat fazla seçmen üzerinde etkisi ve yönlendirmesi var. Seçmen onlardan çok bizim gündemle ilgili neler yazdığımızı takip ediyor. Esas haberleri ve olayları bizden öğreniyor, biz olmasak onları tanıyanda olmaz.
Dolayısı ile bu kavga ve beraberliği nasıl sağlayacağı ile ilgili sorduğum sorulara Sayın Karatay mantıklı ve güzel cevaplar verdi. İlk iş olarak teşkilatlarla bir araya geldiğini söyleyen Karatay şunları söyledi:
“ Önümüzde bir Milletvekili seçimi var, buna odaklanmamız lazım. Bunun içinde en büyük sorunumuz iletişim eksikliği, insanlarla karşılıklı iletişim kuramamak. Ben öncelikle bunları sağlamaya çalışıyorum, teşkilat toplantısından sonra bir ilki gerçekleştirerek eski Başkanlarımıza yaptıkları hizmetlerden dolayı plaket verdik ve adlarına 68’er adet ağaç diktirdik.
Ardından Gazetecilerle bir araya gelerek karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Daha sonra Belediye Başkanlarımızla, ardından parti temsilcilerimiz ile muhtar ve sivil toplum kuruluşlarımızla bir araya geldik. Burada mesele karşılıklı istişare ederek kaynaşmayı sağlayıp iletişim kurmaktı bunu başardığımıza inanıyorum” dedi.
Milletvekili adaylarının hangi vasıfları taşıması gerektiği ile ilgili soruma: “ öncelikle Aksaray’ın öz evladı olmalı, Aksaraylıların dertleriyle dertlenen ve Aksaray’ın problemlerine vakıf olan isimler olmalı. Dışardan gelenlere karşı değilim, memuriyeti ve işi gereği il dışında olabilirler ama Aksaray’ın dertlerini de iyi bilmeliler. Ben genel olarak il dışında olanların bürokraside olmasından yanayım, bürokraside çok az adamımız var” dedi.
Ben bunlara aynen katılıyorum, Aksaray’ın dertleri ile dertlenen ve problemlerini bilenler olmalı, ama Ankara ayağını da iyi bilenler olmalı. Sırf Milletvekili olmak için Ankara’ya giderse kaybeden Aksaray olur. Bürokrasiyi bilmeyenlerin ne kadar hizmet vereceği de tartışılır.
Tren yolu ve Hastane konusunda sordum bu iki konunun dönüşü olmadığını söyledi. Bu satırları yazmadan önce Milletvekilimiz Sayın Ali Rıza Alaboyun ile telefon görüşmesi yaptım Tren yolunun kesin programa alındığını hiçbir şekilde her iki treninde dönüşünün olmadığını söyledi. Bende bu konuşmamızı kameraya kaydederek kamuoyu ile paylaştım.
Sayın Karatay’ın ilk başlangıcı iyi, toparlayıcı olmaya çalışıyor. İnsanlarla ve sivil toplum kuruluşları ile iletişim kurmaya çalışıyor, inşallah başarılı olur diye temenni ediyorum. Bu konuda da kendisini kararlı gördüğümü söyleyebilirim.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2010 Haber Bölge
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.