23 Aralık 2024
  • İstanbul6°C
  • Ankara2°C

KOBİD BİLİŞİM HAFTASINI KUTLADI!

Konya Bilişim Derneği Başkanı Ahmet Öztürk, Bilişim Haftası nedeniyle Basın toplantısı düzenledi.

Kobid Bilişim Haftasını kutladı!

30 Nisan 2015 Perşembe 20:41

Konya Bilişim Derneği Başkanı Ahmet Öztürk, Bilişim Haftası nedeniyle Basın toplantısı düzenledi.

Konya Bilişim Derneği Başkanı Ahmet Öztürk Basın açıklamasında;

Okullarda, İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumlarında Kutlanacak Belirli Gün ve Haftalar Çizelgesinde yer alan bir haftadır. Ayrıca 17 Mayıs Tarihi de BM tarafından Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu günü olarak ilan edilmiştir.

 

Dünyanın gelişmiş ülkeleri Bilgi Teknolojilerini, gelişmenin ve sosyal refahın vaz geçilmez aracı olarak görmektedir. Son 30 yıl içerisinde birçok Dünya ülkesinin az gelişmişlikten, Bilgi Teknolojileri sayesinde gelişmiş ülkeler kategorisine geçmiş olduğunu görüyoruz. Sektörün ekonomiye kattığı dinamizm ile yükselen Uzak Doğu ülkeleri üretimde söz sahibi ülkeler haline gelmektedir. Teknoloji alanında öne çıkan, ABD, Almanya, Japonya’nın yanında, son yirmi otuz yıl içerisinde ciddi sıçramalarla bu kervana katılan, İrlanda, Güney Kore, Singapur, Çin ve yazılım alanında atılımları ile göze çarpan, Hindistan, İsrail gibi ülkelerin bu gelişimleri, toplumun refah düzeyine olumlu yansımalar göstermektedir.

Ülkemizle, Çok büyük benzer özelliklere sahip olan Güney Kore üzerinde çalışılmaya değer bir yapıya sahiptir. 1960 lı yıllarda Türkiye’nin 2,5 kat altında milli gelir düzeyine sahip olan Güney Kore, Bilişim ve İnovasyon konusunda ciddi strateji ve destekler geliştirmiş, özel sektörü teşvik etmiştir. Bu stratejik çabalar sonunda 1980 li yıllarda Türkiye ile aynı milli gelir düzeyine ulaşmış, günümüzde ise, 1960’ lardaki oranı tersine çevirerek Türkiye’nin 2,5 kat üzerine yükseltmiştir.

Bilgi toplumlarında sosyal refahın temel unsuru, bilgiye erişim ve onu etkili biçimde kullanma imkânlarıdır. Bu bakımdan, gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkeler arasındaki fark gittikçe açılmaktadır. Bu fark 20 yıl önce, ortalamada 20 kat iken, bugün 40 katına ulaşmıştır.  Bu farkın önümüzdeki yıllarda daha da çok açılacağı görülmektedir.

İleri teknoloji ürünü üretemeyen ülkeler orta gelir tuzağına düşmüş, yada bu tuzağa düşmeye yakın durumdadır. Ülkemiz de Bilgi Teknolojilerinde maalesef üretici değil tüketici konumundadır. Bu durumun sonucu olarak, son dönemde yaşadığımız döviz kuru yükselişi, ithalata dayalı olan bilişim sektörünü derinden etkilemiştir.

Bilgi Toplumuna ulaşma yolunda, Ülkemizde, geçmiş yıllarda, Türkiye Girişimi Eylem Planı (2000), e-Dönüşüm Türkiye Projesi Kısa Dönem Eylem Planı (2003-2004), 2005 Eylem Planı, Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı (2006-2010) gibi stratejik belgeler, özellikle bilgi toplumu alanına yönelik hazırlanan politika belgeleridir. 2014 yılı sonunda, Kalkınma Bakanlığı tarafından bir yıl gecikmeli olarak,  Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı 2015-2018 belgesi yayınlanmıştır.  Dernek olarak hazırlık aşamasında, bizimde katkı sağlamaya çalıştığımız, önerilerimizin kısmen değerlendirildiği, bu strateji belgesinin önceki belge ve eylem planlarında olduğu gibi, birçok konunun kâğıt üzerinde kalmamasını arzu ediyoruz. Bilişim sektörü açısından önemli teşvik ve desteklerin yer aldığı eylem planlarının uygulanmasında fırsatçılığın ve kurnazlığın değil, bilgi ve uzmanlığın desteklenmesi ve kararlılıkla yürütülmesi halinde başarılı olabileceğini düşünüyoruz.  

 

Bilişim sektöründe, ihtiyaçların ulusal kaynakları destekleyecek şekilde karşılanması halinde, gerek üretim süreçlerinde gerekse üretim sonrası destek hizmetlerinde istihdam önemli ölçüde artacaktır. Sektörün iş ve istihdam yaratma potansiyeli vardır. Bunun için ithalata dayalı yapı yerine, ülke içinde üretimi cazip hale getirmek gerekmektedir. Bu amaçla etkin kamu politikaları ile kamu alımlarının verimliliğinin ve etkinliğinin gözetilerek, yurt içinde üretimi teşvik edecek şekilde kullanılması önem arz etmektedir. Gelişmiş ülkelerde yeni doğan, gelecek vadeden sektörler bebek sektör olarak değerlendirilmekte ve özel destekler sağlanmaktadır. Ülkemizde de bilişim sektörü bebek sektör konumundadır. Dolayısıyla bilişim ve alt sektörleri pozitif ayırımcılık uygulanarak desteklenmelidir. Sadece bakış açısının değiştirilmesi, bürokrasinin azaltılması, kamunun özel sektörle rekabetinin ortadan kaldırılması bile çok şeyi değiştirebilir.                                              Yıllardır tarıma, sanayiye ve turizme sağlanan teşvik ve destekler gibi, bilişim sektörüne uygulanacak destekler, sektöre büyük ivme kazandırarak sıçrama yapmasına neden olabilir.

Bilişim Eğitimleri, Kamu-Özel Sektör Rekabeti

 

Bilişim ve Yazılım eğitimleri ülkemizde tamamen yapı değiştirmiş haldedir. Kurum ve kuruluşlar ile protokoller yapılarak bilişim eğitimleri gerçekleştirilmeye çalışılmakta, çok sayıda projeye fon ve kaynak aktarılmaktadır. Belediyeler, İşkur, Halk Eğitim Merkezleri, Üniversitelerin Sürekli Eğitim Merkezleri tarafından yürütülmeye çalışılmaktadır. Ancak yıllardır sürdürülen bu çalışmalar Ülkemizin Bilgi Toplumu olması yolunda, çok ciddi bir katkı sağlamadığı görülmektedir. Örneğin, İlimizde 2010-2011 yıllarında İşkur tarafından çok ciddi tutarlarda kamu kaynağı kullanılarak, 2000 civarında kişiye yazılım uzmanlığı, ağ uzmanlığı gibi bilişim eğitimleri verildiği ve bu çalışmaların istihdama hiçbir katkı sağlamadığı gibi, kaynakların da boşa gitmesine neden olduğu bilinmektedir. Maalesef bu faaliyetlerde bilgi ve uzmanlığa değil, fırsatçılık ve kurnazlığa itibar edilmiş olduğundan başarıya ulaşamamıştır. Eğer bu eğitimler planlandığı ve sunulduğu gibi, uygulama gerçekleşmiş olsaydı, Konya’nın Bilişim Kenti olması yolunda önemli bir yol kat edilmiş olurdu. Bu tür kamusal faaliyetler, bilişim alanında faaliyet gösteren özel girişimcileri, ciddi zararlara uğratmış, sektörden uzaklaşmasına, işletmelerin kapanmasına neden olmuş, aynı zamanda bilişim eğitim faaliyetlerinin yozlaşmasına neden olmuştur.

 

Bizim düşüncemiz, bilişim temel eğitimleri, okullarda verilmelidir. Bilişim dersleri ilk, orta ve liselerin her sınıfında zorunlu ders olmalıdır. Bilişim öğretmenlerinin, okulun teknisyeni olarak görülmesinden vazgeçilerek, aldığı eğitimin karşılığını vererek öğretmen vasıflarını kullanarak, öğrencilerine faydalı olması sağlanmalıdır. Özel Öğretim Kurumları tarafından da, Okullarda alınan temel bilişim eğitimlerinin, gelişen teknolojiye göre güncellenmesi ve güncel tutulması sağlanmalıdır. Bu alanda faaliyet gösteren Özel öğretim kurumlarına Teknoloji transfer ve bilgi taşıyıcı kurumlar olma niteliği kazandırılmalıdır. Belediyeler, İşkur ve Halk Eğitim Merkezleri’ de daha temel konularda, okuma-yazma, güzel sanatlar, ölmeye yüz tutan meslekler, tarımdaki istihdam azalmasından kaynaklanan işsizliklere, çözüm üretecek çalışmalar yapmalı, kısacası özel sektörün girmediği alanlarda rol almalıdır. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde, teknolojik alanlarda, araştırma-geliştirme ve bilgi taşıma çalışmalarında, tamamen özel sektör ön plana çıkarılıp desteklenirken, rekabetçi piyasanın oluşmasının önündeki tüm engeller kaldırılırken, ülkemizde ortaya çıkan, kamunun özel sektöre karşı yok edici rekabeti doğru değildir. Üniversitelerimiz ise Sürekli Eğitim Merkezleri adı altında kurs işletmeciliği yapmak yerine, Ön Lisans ve Lisans eğitimlerinin kalitesini artırmalı, Yüksek Lisans programlarına ağırlık vermeli, yaptıkları araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile bilişim sektörüne bilgi kaynağı sağlamalıdır.

 

Veri Merkezleri: Konya Bilişim Vadisi İçin İlk Adım

 

Geçen yılki Bilişim Haftası basın toplantımızda geniş olarak yer verdiğimiz. Veri Merkezlerinin Konya’da kurulması konusunda epeyce bir yol alındığını görüyoruz. Bu konuda Sayın Başbakanımız, Sayın Bakanımız Lütfi Elvan ve Kop İdaresi Başkanı Mehmet Babaoğlu Hocamıza ve tüm emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Ancak, sadece Kamuya hizmet veren bir Veri Merkezi’nin Konya’ya ciddi bir kazanım sağlamayacağını,  Kamu Veri Merkezlerinin yanında,  özel sektöre hizmet veren Uluslararası Organize Veri Serbest Bölgesi (OVSB) kurularak, Konya’nın bilişim vadisine sahip olması yolunda adım atılmasını arzu ediyoruz. Ayrıca bu Merkezlere yatırım yapacak ulusal ve uluslararası yatırımcılara güven verecek hukuki ve sosyal düzenlemelerin de yapılması gerekir.

Konya Tarım Şehri Değil, Bilişim Kenti OL-MA-LI-DIR.

Konya’mız tarım ağırlıklı ve tarımsal yan sanayiye dayalı ekonomiye sahip, gelişmekte olan bir ilimizdir. Konya’da istihdamın büyük bir kısmını tarım oluşturmaktadır. Tarımın istihdamdaki payı bütün dünyaya paralel olarak düşmekte olmasına rağmen, Konya’mızda halen %31.5 gibi büyük bir orana sahiptir. Türkiye ortalaması %19 lara kadar inmiştir. AB ortalaması %5,  Dünyada en büyük tarımsal üretimi gerçekleştiren, ABD de tarımın istihdamdaki payı %1.5‘ un altındadır. Tarım sektörünün hızla istihdam unsuru olmaktan çıktığını, göz önüne alınması gerektiğini söyledi.

Bu bakıştan hareketle, Konya’mızın yakın gelecekte ciddi bir işsizlik sorunu ile karşı karşıya kalması muhtemeldir. Ayrıca iklim değişimleri veya ortaya çıkabilecek kuraklık sorunu, çok ciddi bir risk olarak önümüzde durmaktadır. Eğer bugünden önlem alınmazsa, yakın gelecekte Konya’mız ciddi işsizlik problemleri ile karşı karşıya kalan, göç veren ve yoksullaşan bir il konumuna gelebilir.

Bu olası risklerin yaşanmaması için, ikame olarak bilişim ve ileri teknoloji üretim ve ihracına odaklanan bir il olmamız gerektiğini düşünüyoruz.  Konya İçin Bilgi Kenti Stratejisi ve Eylem Planı oluşturulması ve bu konuda vizyon arayışlarına başlanmasını öneriyoruz. Valiliğimiz, Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri, Kamu Kurumları, Üniversitelerimiz, Ticaret ve Sanayi Odalarımız,  Sivil Toplum Kuruluşları ve Bilişim Sektörü Mensuplarının içinde yer alacağı ortak akıl grubu çalışmalarına başlanmalıdır. Mevcut durum analizi yapılarak, ulaşılacak hedefler ortaya konmalı, strateji ve eylem planları oluşturulmalıdır. Teknolojik yatırım yapacak girişimcilerin Konya’ya çekilmesi ve nitelikli işgücünün geliştirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.