KURAKLIK TÜRKİYE'NİN TAHIL AMBARINI TEHDİT EDİYOR

Meteorolojik kuraklığın yanında tarımsal kuraklığın da yaşandığını, bu yılki yağış azlığının kuraklığın aynı şiddette devam ettiğinin göstergesi olduğunu belirten Sade, tarımsal kuraklığın tahıl üretimine etkisinin çok daha önemli görüldüğünü ifade etti.

"Konya'da meteorolojik ölçüm yapılan istasyonlarda yağış miktarı ve dağılımına göre, buğday, yulaf ve çavdar gibi tahılların çimlenme ve çıkış durumu dikkate alındığında, bu alanların yüzde 80'lik bölümünde tarımsal kuraklıktan söz etmek mümkündür" diyen Sade, şunları kaydetti:

"Kışlık tahıl ekim alanlarının yüzde 55-60'ının çimlenmeme ve yetersiz çıkış sorunuyla karşı karşıya olduğu, şu ana kadarki iklim koşulları sebebiyle de bu sorunun yaşanmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Bundan sonra kuraklık yaşanmasa bile yüzde 20 oranında verim düşüşünün kaçınılmaz olduğunu söylemek mümkündür. Bunun, kışlık tahıl ürünleri olan buğday, çavdar, yulaf ve tritikale üretimine şimdilik yüzde 10'luk bir düşüş şeklinde yansıdığı öngörülmektedir. Bu alanlarda çimlenme ve çıkışın gecikmesine bağlı olarak olum dönemlerinin, özellikle sarı olum döneminin daha sıcak ve kurak aylara denk geleceği beklentisiyle daha kısa sürede tamamlanacağı, bunun da tane protein oranını artırmasına bağlı olarak kaliteyi de artıracağı beklenmektedir. Beyşehir, Akşehir ve Seydişehir'de ise çimlenme ve ilk gelişmeyi sağlayacak kadar yağışın düştüğü, kışlık tahılların kış öncesi 5-6 yapraklı rozet formuna, yani istenen gelişime ulaştığı görülmektedir."  

- "3 milyon hektarın 1 milyonu nadas alanı" 

Sade, kuru tarım alanlarındaki çimlenme ve çıkışın az görülmesinin, nadasın etkin yapılmadığı şeklinde bir sonucu ortaya çıkardığına işaret etti.

Bu durumun, tahıl üretiminde istikrarı tehdit eden önemli sorun olduğunun altını çizen Sade, sözlerine şöyle devam etti:

"KOP bölgesini oluşturan Konya ile Karaman, Aksaray ve Niğde'de de aynı kuraklık söz konusu. KOP bölgesindeki nadas alanı, 3 milyon hektarlık tarım alanının 1 milyon hektarını oluşturuyor. Şu an tahıl ekili alanların bir bölümü geçen yıl nadasa bırakılmıştı. Bu alanlarda da çimlenme ve çıkışın olmaması, etkili nadas yapılmadığını gösteriyor. Yani su biriktirmek amacıyla yapılan nadasta hatalar yapıldığı için, toprakta yeterli yağış suyu biriktirilemiyor. Bu hatalarla ilgili bazı tespitlerimiz var. Taban taşı oluşumu, zamansız ve uygun olmayan ekipmanlarla yapılan toprak işlemeler, anız yakılmasının da teşvik ettiği organik madde yetersizliği ve bozulmuş toprak strüktürü gibi yanlışlar tespitlerimizin başında geliyor. Bu hususlar giderilmedikçe, nadasın tahıl üretiminin sigortası olma özelliği riskler taşımaya devam edecektir."