MEKKE’DE HER YER İNŞAAT 5
Erdoğan KAYA
27 Mart 2015 Cuma 00:00
Mekke’de Kâbe’nin etrafındaki inşaat çalışmaları devam ederken, şehrin her tarafında inşaat devam ediyor. Sanki Mekke yeniden yapılıyor, dağlar devrilip kayalar kırılıyor inşaatlar yükseliyor. Tabi en çokta bu bölgeye otel inşaatları yapılıyor. 15 kattan başlayan oteller 25 kata kadar devam ediyor.
Otelimiz servisle Kâbe’ye 5 dakika, her dakika ve saatte minibüs 24 saat çalışıyor, istediğiniz saatte ziyarete gidebilirsiniz. Umre dönemleri eskisi gibi serbest ve rahat değil, hac yapanların söylediğine göre Hac dönemi kadar kalabalık. Ancak tavaflarda gece vakitlerini kullanmak daha rahat ve hızlı yapabilirsiniz.
Kâbe’nin karşısında Peygamberimizin evi rahatça görülmekte ve hemen önünde Ebucehilin evi tuvalete dönüştürülmüş burada hizmette. Ebu cahilin evinin karşısındaki yüksek kayalıkların tepesinde Kralın sarayı yükselmiş. Hemen karşısında sarayın yüksekliğinde bir saat kulesi gelene geçene bakıyor.
Tabi burada çalışan işçiler namaz vakitlerinde dışardaki alanların betonunda namaz duruyor. En çok dikkatimi çeken husus ise işçilerin evlerinden getirdikleri yemekler. Poşet içine koydukları yemekleri, Afgan ekmeğine benzer kuru ekmeklerle bandırıp yemeleri gerçekten insanın içini sızlatıyor. Onlar için ne bir yemekhane ne bir dinlenme yeri var, herkes kendi ihtiyacını kendisi görüyor. İşte benim param ve sadakam bu insanlara gidiyorsa helal hoş olsun. Suudilerin zaten çalışma ve iş çabaları yok, devlet onların maaşlarını çalışmadan veriyor, hem de evlerinde hizmetçi bulunduracak kadar.
Öğlen yemeklerini dışardan temin etmeye çalışırken burada Türkler tarafından açılmış lokantalar mevcut. Yemek hem ucuz hem de o kadar bol kepçe veriliyor. Bir kişiye verilen bir servis yemeği burada herhalde 4 kişiye verirler. Lokantalarda et yemekleri sudan ucuz ve bol kepçe yiyebilirsiniz, ancak Türk mutfak tadını bulmanız mümkün değil.
Kâbe’nin mescit bölümlerinde otelde kalma imkânı bulamayan birçok gariban Müslüman duvar diplerinde yatarak ziyaret ediyor. Namazlarda öyle bir güzellik var ki, 73 fıkra insan burada, ama kimse kimseyi kırmıyor ve incitmiyor. Ne bir kavga, nede bir hırsızlık hiç görmedim. İnsanlar birbirini incitmemek için adeta titriyorlar.
Burada şunu da görme imkânı buldum Müslüman ülke insanları arasında en ufak kırgınlık yok, kavga yok. Yani Müslümanlar adeta kardeşten daha öte bir dostluk içindeler. İslam ülkeleri arasında devlet ve idareciler arasında kavga var. Bunları körükleyen batı ülkeleri olduğu görülmektedir, çünkü birbirimizi bir arada tutmamaya çalışıyorlar. Yani işlerine gelmeyen Avrupa İslam ülke liderlerini bilinçli olarak geriyor.
Gezilerimizde Cebeli Sevr dediğimiz Sevr dağına giderek ziyaret yaptık. Daha sonra Arafat dağına çıkarak burada namaz kılma imkânı bulduk. Burasıda adeta bir mahşer yeri gibi kalabalık. Ardından Müjdelife kurban kesim yerleri ve Şeytan taşlama mahalline geçtik. Bizim normal Hacılar gibi Şeytan taşlama zorunluluğumuz olmadığı için sadece kalben taş atıyorsun. Buraya geçerken İbrahim Peygamberin İsmail As. Kurban etmek istediği yeri ziyaret ettik. Yukarda anlattığım gibi Mina zaten Şeytan taşlama yeri olarak biliniyor burasını ziyaret ettik. Tabi en önemlisi ise Cebeli Nurdağı Peygamberimizin Cebrail vasıtası ile görüştüğü yer. Buraya çıkmak yasaklandığı için bu yüksek dağı ancak aşağıdan izleme imkânı bulduk.
Son günümüze kadar her dakikamızı değerlendirerek bazen hiç uyumadığımız bazen 2 saat uykuyla zamanı değerlendirdik. Geleceğimiz gün bile tavaf yapmaya çalıştık, sabah erkenden Kâbe’de namazımızı kıldık. Ardından Cidde’ye yol alıp havaalanına ulaştık. Cidde trafiği sanki İstanbul’u bize hatırlattı, malumunuz Medine ve Mekke’ye gayri Müslümlerin girmesi yasak olduğu için Sudi Arabistan’ın alışveriş ve liman şehri Cidde’dir. Bu şehirde ticaretin kalbi atmaktadır, her şey buraya gelmektedir. Yolda gelirken şoför mazot aldı mazotun litresi 26 riyal kuruş yani 150 litre mazota 39 riyal ödedi. Düşündüm bizim içtiğimiz şişe suyu bile mazottan beş kat pahalı.
Çıktığımız Umre ibadetini sizlerle paylaşmaya çalıştım, ama sakın ola buralara genç olarak gidin. Bana göre bu ziyaretler gençlerin gideceği yerlerdir. İhtiyarların işi değil, çünkü yaşlılarımız bu mukaddes topraklarda çok sıkıntı çekmektedirler.
Dualarımda Allah beni sevenlere de, sevmeyenlere de ve hatta kızanlara bile mukaddes yolculuk nasip etsin diye dua ettim. Ama bazı resimleri nette paylaştığımda sevenlerimin çok olduğunu burada daha iyi gördüm. Dua isteyen bütün dostların isteğini yerine getirdim. Bu kadar sevildiğimi bu vesile ile öğrenmiş bulundum, Beni mukaddes topraklarda ve dönüşte yalnız bırakmadan telefon eden, mesaj atan ve ziyaret eden binlerce dosta teşekkür ederim. Rabbım hepinize bu topraklara gitmeyi nasip etsin, gidenlere de tekrar etsin.
BİTTİ.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2010 Haber Bölge
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.