MEMLEKET MANZARALARI
Hüseyin Gök
19 Ekim 2014 Pazar 18:12
Son yıllarda ne zaman memleketimolan Şabanlı yaylasına gitsem veya şehir merkezinden uzak bir köyden geçsemgördüğümüz en önemli manzara yalnızlık. Yol kenarında oturmuş tek başına sankibirinin yolunu gözlercesine bekleyen yaşlı insanlar. Eşi, dostu, çocukları,komşuları ya şehirlere göçmüş ya da ahrete. Yapayalnız, tek başına bir yaşam.
Yalnızlık güzel midir?Doğayla, kendinle baş başa, kimseye eyvallahın yok bir nevi özgürsün. Etraftaduyduğun ses kuş sesi, su sesi, rüzgar esintisi ya da arada bir nadir de olsageçen araba sesleri. Yalnızsın, hatıralarla baş başa, yalnızsın içinde küllenenhasretle birlikte. Yılda birkaç kez gelip bir iki gün durup kaybolanlarındışında.
Bu kadar güzel miyalnızlıklar? Çorbaya salladığın tek kaşıktan içtiğin boğazına düğümlenirken.Kim bilir kaç kişiydi bu koca köy evi. Hepsi göçüp gitti. Kimisi iş, kimisi aş,kimisi okul dedi ve gitti uzaklara. Kimisi hiç dönmedi bir daha. Kimisi yıldabir defa, birkaç defa gelebildi. Bazen yıllar geçti gelmeyeli. Evlerde sayılarazaldı hızla. Bir hanede daha ocak tütmez, ışık yanmaz oldu. Ve sonra yavaşyavaş, yıkık dökük bir hal aldı evler. Kapanan okullar, sağlık evleri,minarelerinden ezan sesi yükselmeyen camiler oldu memleketin köylerinde.Bahçelerde ağaçlar kurudu. Çalılar, dikenler kök saldı bahçelerde. Çoğaldıkçaçoğaldı girilmez oldu.
Ne yazık ki yıllardırkırsalını kalkındırmaya çalışan bir ülkenin memleket manzaraları. İç acıtanyalnızlıklarla doldu. Toprağından, anılarından kopamayan, şehirde yaşam hakkıtanınmayan yaşlılara kaldı. Bugün ve yarınlar…
Peki, geriye ne kaldı.Kalabalık şehirlerde yaşayıp yalnızlaşan insanlar dışında. Bir lokma ekmeğinpeşinde zamanla yarışanlar dışında.
Son memleketmanzaraları, kaybolan köyler, yalnızlaşan insanlar, acıklı hikâyeler…
Hüseyin GÖK
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2010 Haber Bölge
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.