23 Aralık 2024
  • İstanbul12°C
  • Ankara7°C

SAĞLIK TURİZMİ

Abdullah Güdendede

22 Ağustos 2013 Perşembe 10:40

tedavi ve tatil amaçlı şehirlerarası veya ülkelerarası yapılan seyahatlerdir. Ulaşımın kolaylaşması ve farkındalığın artması birde konu sağlık olunca bu alan ayrı bir sektör olarak gelişmeye devam ediyor. Modern tıbba tamamlayıcı yaklaşımlar olarak gelişen ve doğal ortamlarda şifa sunan yerlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Talebin artması da sunulan hizmetin kalitesinin de artmasına sebep oluyor. Ülkemizde de son zamanlar bu yönde gelişmeler hızla devam ederken, Memleketimiz çevresinde de özellikle kaplıcalar konusunda gerçekten kaliteli hizmet sunulmaya başlanmıştır.

Sağlık turizminden Eskilimiz nasibini alıyor mu? Tahminimce herkes kaplıca ya da daha farklı bir doğal tedavi kaynağının olmamasından yakınacaktır. Bizim kader ortaklığı yaptığımız çoğu zaman olumlu hiçbir nimetinden istifade edemediğimiz bir Tuz Gölü birlikteliğimiz var. Tuzla anılan bir memleketteyiz. Tuzun ise bir tedavi yönteminde kullanıldığını çoğu hastalığa iyi geldiğini biliyor musunuz? Tuz terapisi (haloterapi) solunum yollarıyla alakalı hastalıklarda kullanılan en etkili doğal tedavi yöntemidir. Yapay tuz odalarının oluşturulması ve özellikle havaya püskürtülen tuz partikülleriyle ortamın steril ve rahatlatıcı olması sağlanır. Tedavi seansları 40 dakika kadar sürmekte ve 2gün arayla en az 5 seans uygulanır. İyi bir tedavi için bir aylık süre zarfında 10-12 seansı tamamlamak gerekmektedir. Tedavinin etkisi ortalama bir yıl kadar sürmektedir. Çocuklarda özellikle astım, alerji gibi hastalıklara tedavinin etkisi daha hızlı ortaya çıkıyor. Tuz terapisinin tercih edildiği durumlarsa; öksürük, soğuk algınlığı, astım, kulak-burun-boğaz hastalıkları, bronşit, kulak enfeksiyonları, alerji kaynaklı cilt sorunları, egzama ve deri iltihabı, sedef hastalığı, uykusuzluk, eklem ağrıları, artrit ve sağlıklı kişilerde ise stres başa çıkma olarak sayılabilir.

“Tuz odası kurulumu ve işletmesi için Özel lisans gerekmemektedir. Tuz odaları kurulumunda dikkat edilmesi gereken tek şey odaların kurulumunda kullanılan tuzun rafine edilmemiş içinde insan sağlığına zarar verecek alüminyum bazlı maddeler ve diğer kimyasallar bulunmamasıdır.”  Yurt dışında yaygın şekilde kullanılan bu yöntem yakın zamanda ülkemizde de kullanılmaya başlandı. Ankara ve Kayseri’de fizik tedavi merkezlerine tuz odaları eklenerek bu tedavi yöntemini de kullanmaya başladılar. Bu yaygınlaşarak diğer illerde de tuz odaları oluşturulmaya ve hizmete açılmaya başlanıyor.  Tuzun gölünün yanında ve çoğu zaman olumsuz etkisinden ilk nasibini alan Eskilimiz bunu tersine çevirebilir. Turizm açısından ilgi çekici olan Tuz Gölünün yanında sağlık turizmi için Tuz odalarının oluşturulması imkan dahilin bir fizik tedavi(fizyoterapi) merkeziyle birleştirilip profesyonel şekilde yapılması ve iyi bir tanıtımla hem turizm hem de sağlık turizmi açısından büyük bir imkan sağlayacaktır.

Sağlıklı, mutlu ve ağrısız günler dileğimle…

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.