SİYASETTE İLETİŞİM ÇOK ÖNEMLİ
23 Mart 2014 Pazar 13:30
30 Mart seçimlerine sayılı günler kaldı, seçim çalışmaları yoğunlaştı. Biz gazeteciler içinde siyasi malzemeler yavaş yavaş azalmaya başladı. Yani 30 Mart sonrası malzememiz biraz daha azalacak. Ama ben iki ayrı medya işim olması nedeni ile son günlerde çok yoğunum her gün programlarım oluyor. Akşamları fazla siyasi çalışmalara katılamıyorum, Perşembe günü boştum. Ak Parti adayı Sayın Haluk Şahin Yazgı aradı beraber olmamızı istedi bende akşam kendisinin 4 ayrı programını takip ettim. Hatta gece geç saatte bir görüşmesi daha oldu onu da takip ettim.
Ben aslında bu takibimde siyasi çalışma yerine vatandaşın taleplerini dikkate aldım. Vatandaşın en çok şikâyeti siyasiler ile ilgili iletişim eksikliği idi. Birde çok fazla uçuk talepleri yok, genelde mahallelerinde gördükleri eksikliklerin giderilmesi idi.
Toplantının birisi ise Ensar Vakfında idi, burada çok büyük bir kalabalık vardı. Kalabalığın nerede ise tamamı kamu çalışanı ve eğitimcilerdi. Yazgı konuşmasında Sayın Başbakanın gelişi esnasında ezan okunmaması dedikodusuna açıklık getirerek siyaset malzemesi yapılmasına sert çıkarak şunları söyledi:
“ Ezan. Bayrak ve vatan sevdası olan bir Başbakan ezanın susturulmasına izin vermez. Ezanın hoparlörde okunmaması tamamen miting dışında gerçekleşen bir arızadır. Korumalar cami çatısına çıkarken minaredeki kablonun kopması nedeni ile müezzinin okuduğu ezan minareye yansımamıştır. Ezan okunmuş, ama minareden duyulmamıştır, müftülüğümüzün bilgisi bu yöndedir. Ezan üzerinden siyaset yapmayı çok çirkin buluyorum” dedi.
Burada çalışmaları hakkında bilgi verirken %60 üzerinde oy alacaklarını söyleyerek çok büyük bir hızla çalışma yaptıklarını tempoya nerede ise kendilerinin de inanamadıklarını söyledi. Proje ve hedeflerini anlattıktan sonra katılımcıların talep ve isteklerini dinleyerek sorularını da cevaplıyor.
Ben genelde sorulara dikkat ettim, vatandaş genelde koltuğuna bağlı bir Başkan yapısını sevmiyor. Başkanların genelde iletişim eksikliğinden şikâyet ediyorlar. Yapılacak çalışmalarda halkın görüşlerinin alınmadan dayatma yapıldığını ben yaptım uy şeklindeki çalışmalara karşı çıkıyorlar. İstişareye önem verilmesinin başarı getireceğine inanıyorlar.
Vatandaşın soruları içinde dikkatimi çeken en çok sorular ise şunlar. İçme suyu sorunu, mahalle yolları, ulaşım sıkıntısı, kat artırımı problemleri, pazaryeri ile ilgili sorunlar, belediyede karşılaştıkları sorunlar, zabıtanın ilgisizliği, parkların etrafına yürüyüş yolunun yapılması, çöp meselesi ve kaldırım gibi sorunlar.
Kenar mahallelerde çok uçuk proje yapmışın, sosyal projeler yapacakmışsın onların umurunda değil. Onların derdi mahallesinde çamursuz, çukursuz, suyu akan ve evine rahat gidip geleceği ulaşımı halledilsin. Buna birde yakınlarda Pazar alışverişini yapacağı Pazar varsa mesele yok. Evet, kenar mahallelerin ihmal edildiği yeterli hizmet alamadıkları şikâyetler var.
Belediyede güler yüz tatlı dil isteyenlerde var. Yani işleri ve talepleri olumsuz olsa da güler yüzle kendilerinin ikna edilmesini istiyorlar. İşlerinin zamanında yapılmasını talep ediyorlar.
Sayın Haluk Şahin Yazgının en çok hoşuma giden konuşması ise; “Her altı ayda bütün mahalleleri tek tek gezip sorunları yerinde görüp dinleyeceğim. İstişareyi çok önemsiyorum, yapacağımız işleri o meslek sahipleri ile birlikte konuşup halledeceğim. Kent konseyi kuracağım, koltuğuna yapışık bir Başkan profilinden uzak halkın içinde olacağım. Bunları yapmazsam bir daha geldiğimde bunun hesabını sorun ve mahallenize beni koymayın.”
Vatandaş bu profili çok çok önemsiyor ve Yazgıya bundan dolayı teşekkür ediyor. Hakikaten bunlar çok önemli ve bu eksiklikleri iyi tespit etmiş ve bunda kararlı olduğunu da üstüne basa basa söylüyor. Hatta bir toplantıda kültürel mesele ile ilgili önerilen bir teklife, “seçildiğimde getirin bu projeyi birlikte uygulayalım. Biz sizin için varız sizlerin önerilerinize her zaman açığım, yapmazsam hesabını sorun” dedi. İşte bu talep ve cevap kabul görüyor.
Uzun lafın kısası, halkın isteği seçtiğimiz insanlar bir dahaki seçime kadar bizle iletişimini kesmesin istiyor. Bunu gören Yazgı bunların sözünü vererek büyük puan topluyor ve destek görüyor. Halkın istediği başkan profili bu olsa gerek.
Ben aslında bu takibimde siyasi çalışma yerine vatandaşın taleplerini dikkate aldım. Vatandaşın en çok şikâyeti siyasiler ile ilgili iletişim eksikliği idi. Birde çok fazla uçuk talepleri yok, genelde mahallelerinde gördükleri eksikliklerin giderilmesi idi.
Toplantının birisi ise Ensar Vakfında idi, burada çok büyük bir kalabalık vardı. Kalabalığın nerede ise tamamı kamu çalışanı ve eğitimcilerdi. Yazgı konuşmasında Sayın Başbakanın gelişi esnasında ezan okunmaması dedikodusuna açıklık getirerek siyaset malzemesi yapılmasına sert çıkarak şunları söyledi:
“ Ezan. Bayrak ve vatan sevdası olan bir Başbakan ezanın susturulmasına izin vermez. Ezanın hoparlörde okunmaması tamamen miting dışında gerçekleşen bir arızadır. Korumalar cami çatısına çıkarken minaredeki kablonun kopması nedeni ile müezzinin okuduğu ezan minareye yansımamıştır. Ezan okunmuş, ama minareden duyulmamıştır, müftülüğümüzün bilgisi bu yöndedir. Ezan üzerinden siyaset yapmayı çok çirkin buluyorum” dedi.
Burada çalışmaları hakkında bilgi verirken %60 üzerinde oy alacaklarını söyleyerek çok büyük bir hızla çalışma yaptıklarını tempoya nerede ise kendilerinin de inanamadıklarını söyledi. Proje ve hedeflerini anlattıktan sonra katılımcıların talep ve isteklerini dinleyerek sorularını da cevaplıyor.
Ben genelde sorulara dikkat ettim, vatandaş genelde koltuğuna bağlı bir Başkan yapısını sevmiyor. Başkanların genelde iletişim eksikliğinden şikâyet ediyorlar. Yapılacak çalışmalarda halkın görüşlerinin alınmadan dayatma yapıldığını ben yaptım uy şeklindeki çalışmalara karşı çıkıyorlar. İstişareye önem verilmesinin başarı getireceğine inanıyorlar.
Vatandaşın soruları içinde dikkatimi çeken en çok sorular ise şunlar. İçme suyu sorunu, mahalle yolları, ulaşım sıkıntısı, kat artırımı problemleri, pazaryeri ile ilgili sorunlar, belediyede karşılaştıkları sorunlar, zabıtanın ilgisizliği, parkların etrafına yürüyüş yolunun yapılması, çöp meselesi ve kaldırım gibi sorunlar.
Kenar mahallelerde çok uçuk proje yapmışın, sosyal projeler yapacakmışsın onların umurunda değil. Onların derdi mahallesinde çamursuz, çukursuz, suyu akan ve evine rahat gidip geleceği ulaşımı halledilsin. Buna birde yakınlarda Pazar alışverişini yapacağı Pazar varsa mesele yok. Evet, kenar mahallelerin ihmal edildiği yeterli hizmet alamadıkları şikâyetler var.
Belediyede güler yüz tatlı dil isteyenlerde var. Yani işleri ve talepleri olumsuz olsa da güler yüzle kendilerinin ikna edilmesini istiyorlar. İşlerinin zamanında yapılmasını talep ediyorlar.
Sayın Haluk Şahin Yazgının en çok hoşuma giden konuşması ise; “Her altı ayda bütün mahalleleri tek tek gezip sorunları yerinde görüp dinleyeceğim. İstişareyi çok önemsiyorum, yapacağımız işleri o meslek sahipleri ile birlikte konuşup halledeceğim. Kent konseyi kuracağım, koltuğuna yapışık bir Başkan profilinden uzak halkın içinde olacağım. Bunları yapmazsam bir daha geldiğimde bunun hesabını sorun ve mahallenize beni koymayın.”
Vatandaş bu profili çok çok önemsiyor ve Yazgıya bundan dolayı teşekkür ediyor. Hakikaten bunlar çok önemli ve bu eksiklikleri iyi tespit etmiş ve bunda kararlı olduğunu da üstüne basa basa söylüyor. Hatta bir toplantıda kültürel mesele ile ilgili önerilen bir teklife, “seçildiğimde getirin bu projeyi birlikte uygulayalım. Biz sizin için varız sizlerin önerilerinize her zaman açığım, yapmazsam hesabını sorun” dedi. İşte bu talep ve cevap kabul görüyor.
Uzun lafın kısası, halkın isteği seçtiğimiz insanlar bir dahaki seçime kadar bizle iletişimini kesmesin istiyor. Bunu gören Yazgı bunların sözünü vererek büyük puan topluyor ve destek görüyor. Halkın istediği başkan profili bu olsa gerek.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2010 Haber Bölge
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.