TOPUK DİKENİ VE TEDAVİSİ

Ayak sağlığına özen göstermenin birinci koşulu, sağlıklı ve rahat ayakkabılar kullanmaktır. En yaygın ayak hastalıklarından biri, topuk dikeni. Topuk dikeni nedir diyorsanız açıklayalım. Bu rahatsızlık, isminden dolayı bir kemik problemi olarak düşünülmekte. Eskiden, ortopedistler röntgenlere bakarak, topuk kemiğinde bir çıkıntı olduğunu görerek hastalığa bu ismi vermişler. Ancak bu çıkıntı, yalnızca hastalığın bir sonucudur, ağrının oluşmasında bir önemi yoktur. Ayak tabanında yer ala plantar fasia adı verilen bir kas, yürüme esnasında yaylanma hareketini yaratır. Bu yaylanma hareketi ile beraber, yük yere verilir. Plantar fasia adı verilen kas yeterince esneklik gösteremediğinde ağrı oluşur. Bu kas kısaldığında, topuk yapıştığı yeri çekmeye başlar. Bölgede kanama ve ağrı görülür. Yapıştığı yerde kalınlaşma görülür. Bu da, diken adı verilen görüntüye yol açar, bu hastalığa da topuk dikeni denir.

Topuk dikeni düz tabanlarda, yüksek kavis hastalarında, kilo problemi olanlarda, topuklu ayakkabı veya babet tarzı düz ayakkabı kullananlarda, diyabet hastalarında, çeşitli romatizmal hastalıklarda ortaya çıkabilmektedir. Topuk dikeni yaşayan sasta sabah yatağından kalktığında, ilk birkaç adım sonrası topuk ağrısı yaşar. Sonrasında, ağrı yürüme ile kendiliğinden geçer. Gün içerisinde bir yerde uzun süre oturduktan sonra, hasta ayağa kalktığında da aynı ağrı yaşanır. Hasta uzun süre yürüdüğünde veya ayakta kaldığında da ağrı görülebilir. Hastalığın tanısında, ağrının şekli tanı koyucudur.

Topuk dikeni tedavisi için, ilk olarak bozulmuş kasa yönelik aşil germe egzersizleri yapılır. Burada amaç, plantar fasia’nın uzatılmasıdır. Ardından, yürüme analizleri yapılır ve yürüme bozukluğu ortaya konur. Sonrasında kişiye özel tabanlıklar ile hastanın şikayetleri ortadan kaldırılmaya çalışılır. Ayrıca doktorunuz, size hangi ayakkabıları kullanmanız gerektiğini bildirerek, bu ayakkabı ile birlikte kullanılacak kişiye özel tabanlıklar sunarlar. Ağızdan alınan ve yüzeye sürülen antienflamatuarlar kullanılır. Günde 3-4 kez buz uygulanması önerilir. 6 haftanın sonunda hastaların % 85’i rahatlar. Eğer bu tedaviden fayda görülmezse; kas egzersizlerine, fizik tedavi programlarına ve gece ateli olarak adlandırılan cihazlara geçilir. Kalan hastaların yarısında da bu tedaviler işe yaramaktadır. Üçüncü aşamada ise, enjeksiyonlar devreye girer. Bu tedaviler süresince hastalar egzersiz yapmaya ve tabanlık kullanmaya devam ederler.

Tüm bu tedavilerden yanıt alınamadığında, topuk dikeni ameliyatı uygulanır. Ameliyatla hem sinirin kısaltılması, hem de kasın gevşetilmesi sağlanır. Hasta ameliyat sonrasında 15 gün istirahat eder, 6 hafta ameliyat sonrası ayakkabısı kullanır. Toplam iyileşme süresi 6 aydır. Topuk dikeni tedavisi için, Fulya Ayak Cerrahisi Merkezi’ni ziyaret edebilirsiniz.