22 Aralık 2024
  • İstanbul7°C
  • Ankara5°C

UMUT DENİZİ!

Hüseyin Gök

06 Ekim 2014 Pazartesi 01:16

Umut denizinin küçük küçük damlacıkları vardır. Ya o denize girip her bir damlanın keyfini çıkarırsın ya da boğulursun.Denizin dibine vurduğunda ise suyun yüzeyindeki ışığa bakar ve pişman olursun…O pişmanlık, içindeki havadan daha ağır gelir o an.. Ve çabalamak bile istemezsin… Ya kendini yukarı itersin, ya sessiz çığlığını dinlersin… Bu iki ihtimalden ötesi o kadar imkansız, o kadar mükemmeldir ki gerçekleşmesini hayal bile edemezsin. İşte tam o anda, bir el hissedersin avuçlarında… Derindesindir, ağırdır pişmanlıkların, pes etmişsindir; ama buna rağmen elindeki sıcaklığın farkındasındır. O an şaşkınlıkla çatılsa da kaşların, yüreğine giden sıcaklık her şeyi önemsiz kılar. Kısa süre önce pişmanlıkla baktığın su yüzeyine doğru gülümseyen bir yüzle çıkartılırken, etrafın ne kadar da güzel olduğu da dikkatini çeker. Az önce seni öldürmek üzere olan bu deniz, şimdi yaşatmak için uğraşıyordur çünkü… Su yüzeyine çıkıp ciğerlerini oksijene kavuşturduğunda, yüreğinin de yaşamını bulduğunu hissedersin… Ne de olsa gözyaşlarından fazladır umut denizinin damlaları…Gerçek aşk da böyle herşeye rağmen diyebildiğin, inadına yüreğiniyaşatabildiğin noktada başlamaz mı? Duygularla dolup taşan bir kalbi, yaşamına kavuşturamazsan, yalnızca bir bedene kan pompalamaktan başka ne işe yarar ki ? O duygular paylaşılmazsa, kalp, pencere önünde sıcaktan kuruyan çiçekler gibi olmaz mı? Herkes hayatı boyunca en az bir kez derine çakılır ya da bir yolunu bulup çakıldığı yerden yukarıya doğru çıkar… Ama yalnızca, gerçekten umudun gücüne inanan insanlar düşme ihtimalini göz ardı etmez ve su yüzeyinde kalmak için çabalarlar… Öyleyse aşk ve umut yakın dost olmalı… Umut olmadan aşk çiçeği yeşermez; aşk olmadan da umut denizi damlaları kalbi boğar..Umut etmekten hiç vazgeçmeyen ben, şimdi rüzgarın esişinde bile ayrı bir koku, ayrı bir güzellik hissediyorum… Her zaman güzel eserdi… Her zaman içimi huzurla doldururdu… Ama şimdi ayrı bir esişi var… Güneş de her gün ayrı bir güzellikle doğuyor sanki… Işıkları bambaşka bir umutla aydınlatıyor her yeri… Yıldızlar da her gece ayrı bir gizemle parlatıyorlar gökyüzünü. Ruhum sanki en güzel yerlerin, en güzel hayatını yaşıyor.. Ve sanki, bazen bedenimi gülen yüzümle olduğum yerde bırakıp, bana evrenden huzur toplayıp getiriyor… Gözlerim, hayranlıkla izlediği dünyamı şimdi hayretle izliyor… Mükemmeliğin ötesine geçmiş bu dünya benim için mi? Mümkün mü bu? Demekki ne olup bittiğinin farkında olmadan; olup bitenin keyfini çıkarmakmış sihirli mutluluk… Yeni nefes de bu olsa gerek… Her zamankinden daha fazla umutla, aşkla alınan, daha önce hiç alınmamış bir nefes… Bitmez denilen gözyaşları nerede kaldı peki? Dedim ya ne de olsa gözyaşlarından fazladır umut denizinin damlaları…!
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.