UZMANLARDAN KARNE UYARISI
UZMANLARDAN KARNE UYARISI
03 Şubat 2011 Perşembe 00:00
Karne zayıfsa ne yapılmalı?
1. Sorunu kabullenelim: Sorunun varlığını kabul edenler, en zor ve çetrefilli sorunları çözer. Kabul etmeyenler, en kolay sorunlar karşısında perişan olur. Çünkü sorumluluk almak ve bedel ödemek istemezler. Zayıf karne de, ailede ve öğrencide sorunların varlığına işarettir. Öğrenci, doğru çalışma yöntemlerini bilmiyor, kendini ifade edemiyor olabilir veya çalışma şuurunda olmadığı için, tembellik edip çalışmıyor olabilir. Aile, yeterince ilgilenmemiş, takip etmemiş olabilir. Önce aile kendi hata ve eksiklerini kabullenirse, öğrenci de kendi hata ve eksiklerini daha kolay kabul eder.
2. Öğretmeniyle görüşelim: Notları veren öğretmen, zayıf notların sebeplerini de bilir. Karneyi, öğretmene danışarak değerlendirmek, daha gerçekçi, yapıcı ve sonuca götürücü olacaktır.
3. Kişiliği değil, karneyi kritik edelim: Suçlayıcı, rencide edici yaklaşımlar, "başarısız, tembel" gibi etiketleyici sözler kişiliği yıpratır. Kişiliği yıpranan bir öğrenci karne başarısızlığını düşünemez, duygusallığa gark olur ve bütün enerjisini kendini savunmaya harcar. Bu yüzden "usul asıldan önce gelir" kaidesi çok önemli. Yani asıl olan karne başarısızlığıdır, fakat ona yaklaşma usulümüz önceliğe sahiptir. Bu yüzden açık veya ima ile suçlayıcı ifadelerden uzak durulmalı, hatta yanlış anlayıp suçluluk hissetmemesi için de dikkatli olunmalı ki, ümidini kaybetmesin ve cesareti kırılmasın.
4. Karnesi iyi arkadaşlarıyla görüştürelim: Yarıyıl tatilinde ailelerinin de yardımıyla birlikte olabilir, baş başa kalıp sohbet edebilirler. Birbirinin nasıl başarılı olduğu, nasıl ders çalıştığı, nasıl not aldığı, sınavlara nasıl hazırlandığı vb. konularda fikir alışverişinde bulunabilirler.
5. Değerli olduğunu hissettirelim: En büyük motivasyon kaynağı, bir insana değer vermek ve bunu hissettirmektir. Nice müstesna insanlar hocasının, annesinin veya babasının değer vermesiyle, kendisinin bile hayal edemeyeceği seviyelere ulaşmıştır.
6. Çevre baskısından koruyalım: Tatil boyunca, akrabalar ve komşular karşılaştığı her öğrenciye karneyi sorar, zayıf karneye sahip çocuklara "başarısız, adam olmaz" gözüyle bakarlar. Bunu kendi aralarında da konuşurlar. Eğer aile çocuğuna sahip çıkmazsa, bu olay çevre baskısına dönüşür ve öğrenci içine kapanır. Cesareti büsbütün kırılır, kendisini değersiz hisseder, başarma inancını kaybeder.
Psikiyatris İnci Vural, şu uyarılarda bulundu:
"Anne ve babalar çocuklarının karnesi karşında tepkilerini kontrol etmelidir. Ebeveynler başarısızlığın alt sebeplerini incelemelidir. Bu duruma göre okuldaki rehber öğretmenle ya da bir uzman ile çeşitli metotlar geliştirilerek başarı düzeyi artırılabilir. Çocuğunuzu dinleyin ona birey olarak davranın ve yaşadığı sorunları küçümsemeyin. Öğrencinin karnesini başka ailelerin çocuklarının notları ile kıyaslamayın. Bu durum çocuğu rencide ederek, aileden ve okuldan uzaklaşmasına yol açar. Baskıcı davranışlar sergilemeyin. Başarılı bir karne getiren öğrenciyi de ödüllendirin fakat bu durumu abartmayın. Büyük hediyeler için değil, o dersleri severek çalışmasını sağlayın. Hediye seçeneklerinizi, okul başarısına katkı sağlayacak objelerden seçmeniz daha sağlıklı olacaktır."
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2010 Haber Bölge
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.