UZUN ADAMI NEDEN SEVİYORUM
Erdoğan KAYA
26 Nisan 2015 Pazar 11:28
Asıl konuya geçmeden önce birkaç hususu hatırlatmak isterim. Bu yazıyı bir hafta öncesi yazmak istiyordum konuların güncelliği nedeniyle bugüne kaldı. Siyaseti bıraktığımı yazdıktan sonra Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ayrı bir sevgim olduğunu söylemem sonucu, bana bu nasıl siyaseti bırakma şeklinde eleştiriler oldu. Her zaman dediğimiz gibi etiket alıp siyaset yapmak ayrı sevdiğiniz kişilere taraf olup ona herhangi bir şekilde destek olmak ayrı. Kimseyi sevmeyen, sevgisiz ve sevimsiz insan olmakta herhalde toplumdan kopmak olsa gerek.
Bende aday olarak etiket almıştım, ama bundan sonra böyle bir beklentim yok. Artık bu şekilde siyasetin içinde olmayacağımı söyledim. Seçimler geliyor siyaseti bıraktık diye vatandaşlık hakkımızı kullanmayacağız anlamı taşımaz. Sevdiğimiz ve saygı duyduğumuz insanlar hangi partili olursa olsun ona destek olup sevmeyecekmiyiz?
Bir vatandaş olarak taraf olup sevmek ve saymak ayrı etiket alıp işe soyunmak ayrıdır. Eskiden söylediğim gibi tarafsız bir insan dönek insandır, herkesin mutlaka bir tarafı vardır. Eğer yok diyorsa mutlaka riyakârlık yapıyordur, bende muhafazakâr bir insanım bu yönde elbette bir tarafım vardır ve sevdiğim insanlar olacaktır.
Gelelim neden Sayın Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan’ı sevdiğime. Ben Erdoğan’ı 23 yaşında iken İstanbul’da gazetecilik yaptığım dönemlerde oda İstanbul’da il Başkanı iken bizzat tanırım. 40 yaşlarında aslanlar gibi aynı düşünce ve inancı taşıdığımız bir siyasetçi idi.
Daha sonra bu ülkede Başbakan olarak görev aldı ve rahmetli Özal’dan sonra Cumaya giden vakit namazlarını camide kılan bir Başbakan görmeye başladık. Pakistan devlet Başkanı ülkemize geldiğinde Cuma namazına giderken benim ülkemin cumhurbaşkanının laik Cumhurbaşkanı cumaya gitmez diye cami kapısında sandalye ile oturanları biliyoruz.
Bir Başbakan ve Cumhurbaşkanı Kuran ve dini sözleri ağzına alamazken bugün Sayın Erdoğan’ın ağzından şehit taziyelerinde kuran okuduğuna şahit olduk. İslam ülkesi iken İslam düşmanlığı yapan idarecileri çok iyi biliyoruz. Nereden nereye geldik ve elhamdülillah artık rahatça Müslümanım diyebiliyoruz. 28 Şubatta bırakın bunları söylemeyi çok insan korkusundan camiye gidemiyordu.
Başörtüsü ile hiçbir kuruma girilemezken bugün Meclise kadar giren bacılarımızın kimliğine kavuşmaları herhalde durup dururken olmadı. İşte ben uzun adamı bundan dolayı seviyorum ve sevmeye devam edeceğim. İmam Hatip okulları kapatılmayla yüz yüze kalmışken bugün tekrar kimliğine kavuşması ve öğrenci ile dolması durup dururken olmadı.
Ülke insanın yurt dışına çıktığında horlanırken, bugün saygın hale geldi ise bu uzun adam sayesinde gelmiştir. IMF’nin kulu olmuşken onun emrinden çıkıp borç para almıyorsak bu uzun adamın sayesinde olmuştur. Memurlar IMF’den alınan borçlarla maaş alırken bugün borç verir hale geldiğimizi unutmamak lazım.
Duble yollar, Havaalanları, hızlı trenler, TOKİ ile ev sahibi olma, her gün şehit olan askerin son bulması, toplumun her kesimine sosyal haklar, 28 Şubat mağdurlarının işe dönüşü, yaşlı emeklilere evde maaş ödemesi, sağlıkta atılan adımlar durup dururken olmadı. Hangi işçi istediği hastanede tedavi olup istediği eczaneden ilaç alabiliyordu? Bugün istediği hastaneye gidip tedavi oluyorsa durup dururken olmadı. Ne zaman unuttuk Ankara’da Milletvekili torpili olmadan hastaneye girip çıkamayı. Milletvekili torpili olmayanların sokaklarda perişan olduklarını çabucak unutuvermişiz.
Ülkenin her iline Üniversiteyi kim hayal edebilirdi? Bugün herkes kendi ilinde okuyabilecek duruma durup dururken gelmedi. Üniversiteli kızlarımız başörtüsü ile okuyabiliyorlarsa bunun sebebi yine uzun adamdır.
Şimdiki gençler pek hatırlamaz bilmezlerde, koalisyon hükümetleri döneminde bu vatandaşlar çok falan partiye oy verdim diye kollarını kırdıklarını. Mazot yok, çay şeker yok, yağ yok, un yok gıdaların tamamı kuyrukta alındığını çok iyi biliyoruz. Hamdolsun bugün ülkemiz bir yerlere geldi ise durup dururken gelmedi, rahmetli Özal’la başlayan gelişme uzun adamın hızı ve duruşu sayesinde geldi.
İnanın ülkemizdeki gelişmeleri ve yaptığı hizmetleri burada yazmaya başlasam sayfalar almaz. Müslüman bir ülke olarak tekrar kimliğimize yine uzun adamla kavuştuk. Dış ülkelere karşı dik durmayı ve yeri geldiğinde eyvallah etmemeyi yine uzun adamın sayesinde öğrendik. Bir muhafazakâr olarak bu uzun adamı elbette sevmeliyim ve seviyorum.
Benim itirazım ülke genelinde bazı tabandakilere ve uzun adamın mirasını hovardaca harcayanlara. O mirasın üzerine çullanıp hak etmediği halde oturanlara. Biz bu adamın emeğine ne katarız diye düşünmeyenlere. Ben uzun adamı Menderesi ve Özal’ı sevdiğim gibi ülkemin başını dik ettiği için seviyorum.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2010 Haber Bölge
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.