Sıra dışı yazılarım-24

Sıra dışı bir yazar olarak; sosyal paylaşım sitelerinde; toplumsal içerikli konularda yazıyorum.

Bir arkadaşım; yaptığım yorumlarımı neden bir yazıda toplamıyorsun dedi; ben de iyi olur dedim ve bu sıra dışı yorumlarımı bölümler halinde yayınlamaya karar verdim.

İşte; size sıra dışı yorumlarım:

Ellisinde keşkeleri olanın; Altmışında ah keşkeleri olur,

Nice kitap gibi kadınlar gördüm; okuma yazma bilmeyen adamların elinde,

Rahat bir hayat sürmek istiyorsanız; “Aynen öyle” Deyin gitsin,

Ne kadar çok alkış alırsanız; o kadar sonunuz yakındır,

Hata yapacak konu mu bulamıyorsunuz da aynı hataları yapıyorsunuz?

Sevenlerinizi bekletmeyin; bekleyen her şey soğur. Yeniden ısıtsanız da tadı kaçar,

Saçma bir şarkı sözü: “Severek ayrılalım”

Aşk da neymiş; sen paradan ve sadakattan haber ver,

Eller kadir kıymet bilmiyor annem; kimse senin kadar sevmiyor annem,

Ukrayna’ya vizeler kalktı diye boşuna sevinmeyin dedeler; Vize kalkmakla her şey kalkmaz,

Aşk ve sevgiyle öpüşmenin; 250 yüz kasını çalıştırdığını biliyor muydunuz?

Kapanan telefon konuşmalarının 15 saniye sonrası bir dinlenebilseydi; çok cinayetler çıkardı,

Hoppa bir kıza: “Kızım biraz ağır olursan; daha hoş olursun” Dedim. Daha nasıl ağır olayım amca 75 kiloyum dedi. Gel de içme,

Çiftlik Bank’çı sıpa: O bir kahraman; bize Aziz Nesin’i hatırlattı,

Gücü bulursam; kısa adı SO-SO olan Soyanları Soyan çetesi kuracağım,

Yımırtaya can veren Allah; zalimlerin canını da alır inşallah,

İslam’da güncelleme yerine siz; önce sözde din adamlarını güncelleyin,

Mühürsüz oylar da sayılacakmış; siz önünüze sandığın geldiğine şükredin,

Dünyanın en b*ktan sözü; “Kendine iyi bak”,

Fazla yufka yürekli olmayın; vallahi gözleme yaparlar,

Hayatta kimseyle sidik yarışına girmedim; benimle girenler de hep üzerlerine işediler,

Kasaba minnet etmem,

Sıkıntı yoksa; bir sıkıntı vardır,

Neşet Ertaş: “İki büyük nimetim var; biri anam, biri yârim”

Keşke herkes; dünyaya fotoğraf çektirirken baktığı gibi baksa,

Uzakta birine âşık olmak ta bir kanser türüdür,

Söyleyecek çok sözüm var da anlayan az,

Okunsun diye yazmıyorum; dokunsun diye yazıyorum,

Dünya yuvarlak diyenlere; kaç bucak olduğunu da sormak lazım,

Allah hemen öldürmüyorsa bir bildiği vardır,

Türk usulü yalan: “Ne yalan söyleyeyim”