Uludağ Üniversitesi Arıcılık Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (AGAM) ile ABD’nin ulusal bilim vakfı National Science Foundation (NSF), arı ölümlerini araştırmak üzere ortak bir çalışma başlattı. ABD’den farklı üniversitelerden gelen araştırma ekibi, Uludağ Üniversitesi’ne bağlı AGAM bünyesinde yaptığı çalışmalarda önemli sonuçlar elde etti.
Uludağ Üniversitesi AGAM Müdür Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Çakmak, arı ölümlerinin son yıllarda ABD’de sık görüldüğünü ve bu durumun kültür bitkilerinin tozlaşmasına olumsuz yansıdığını belirtti. Bu yüzden dünyada badem üretiminde ilk sıralarda gelen Kaliforniya eyaletinde bir arı kolonisinin tozlaşma için bir aylık kirasının 50 dolardan 250 dolara fırlamasını örnek gösteren Prof. Dr. Çakmak, ülkemizde de özellikle Trakya bölgesinde son yıllarda böyle bir sorun yaşandığını belirterek araştırmayı bu anlamda çok önemsediklerini söyledi.
“TARIM İLACININ DOZU ÇOK ÖNEMLİ”
Araştırma grubunun, arı ölümlerinde en önemli etkenlerden biri olarak düşünülen tarım ilaçlarının arılar üzerindeki direk veya dolaylı etkilerini çalıştığını anlatan Prof. Dr. İbrahim Çakmak, “Araştırmada gördük ki tarım ilacının dozuna göre arıların bazıları ilaçlardan sonra hemen ölüyor, bazıları da kovana dönmüyor ve bazılarının ise çiçek tercihleri olumsuz etkileniyor. Çünkü bu ilacı alan arılar, yön duygularını kaybediyor veya motor koordinasyonu engelleniyor” dedi.
Uludağ Üniversitesi AGAM Müdür Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Çakmak, yaptıkları araştırmanın sonucunu, yayına dönüştürerek bilim çevreleriyle ve arı ölümlerine çare arayan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile paylaşacaklarını da söyledi.
ARICILIK MÜZESİ KURULACAK
AGAM Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Çakmak, arıcılığın geliştirilmesi amacıyla yürüttükleri çalışmalara bir yenisini daha eklediklerini bildirdi.
Uludağ Üniversitesi Görükle yerleşkesi içinde arı-fauna çalışması başlattıklarını belirten Prof. Dr. Çakmak, oldukça zengin sosyal ve bireysel arı zenginliği belirlediklerini ifade etti. Prof. Dr. Çakmak, “Güney Marmara bir geçiş bölgesi olduğu için beklenildiği gibi oldukça zengin arı faunasının varlığı tespit edildi. Biz de bu çalışma ile AGAM’da arıcılık müzesinin oluşturulması için numuneleri saklamaya başladık. Böylece tüm numunelerin hem araştırma hem de ders uygulamalarında kullanılması mümkün olacak” dedi.
haber46
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.