• BIST 9910.61
  • Altın 3062.553
  • Dolar 35.4023
  • Euro 36.2886
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara -2 °C

Uzun süre ayakta kalanlar, hatalı ayakkabı giyenler ve fazla kilosu olanlar risk altında!

Uzun süre ayakta kalanlar, hatalı ayakkabı giyenler ve fazla kilosu olanlar risk altında!
Uzun süre ayakta kalanlar, hatalı ayakkabı giyenler ve fazla kilosu olanlar risk altında!

Sabahları yataktankalktığınızda ilk birkaç adımınızı atarken topuğunuzda ağrı mı hissediyorsunuz?Bu ağrı nedeniyle adım atmakta güçlük mü çekiyorsunuz? Aynı sorunu uzun süreayakta kaldığınızda da yaşıyor musunuz? Yanıtınız ‘evet’ ise dikkatli olun,şikayetlerinizin nedeni zamanla kronik ağrıya yol açan ve yürümeyi önleyen‘topuk dikeni’ olabilir! 

 

Yaşam kalitesini ciddiboyutlarda düşürebilen topuk dikeni ayak tabanında yer alan ‘plantar fasya’adlı zarın, kronik olarak hasarlanması sonucu gelişen bir hastalık.  Üstelik son yıllarda topuk dikeninin görülmesıklığında da artış söz konusu. Bunun başlıca sebepleri arasında ise beslenmealışkanlıklarının değişmesi ve buna bağlı olarak kilo alımının artışı geliyor.Topuk dikeni; atletizm ve koşu gibi yüksek aktivite düzeyli sporlarla uğraşansporcuların yanı sıra uzun süre ayakta duranlar, hatalı ve uzun sürekullanılmış ayakkabı giyenler ile kilolu kişilerde sıkça ortaya çıkıyor. En sıkgörülen nedeni olduğu için de tıbbı terminoloji olarak “Plantar fasit” isimiile adlandırılıyor.  Acıbadem Kadıköy Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr.Barış Kocaoğlu, özellikle sabahları atılan ilk adımlarda topukta gelişenağrının kesinlikle ihmal edilmemesi gerektiğini belirterek, “Çünkü hastalıkilerlerse kronik hale gelip iyileşmesi zor olabiliyor.” diyor.

 

En tipik belirtisi, sabah ilk adımlarda tabanda oluşanağrı

Ortopedi ve TravmatolojiUzmanı Doç. Dr. Barış Kocaoğlu, topuk dikeninde hastaların ayaklarının altında,özellikle de plantar fasyanın topuk kemiğine yapıştığı yerde şiddetli ağrıdanyakındıklarına dikkat çekerek şunları söylüyor: “Topuk dikeninde şikayetleraralıklı künt bir ağrı ile başlıyor ve zamanla artan sürekli ağrıya dönüşüyor.Topukta oluşan ağrı genellikle ayakta dururken veya sabah uyanıldığında atılanilk adımlarda veya uzun süreli oturmanın ardından kalkıp adım atarkenşiddetleniyor.  Hastalık ilerledikçe ağrıtüm güne yayılabiliyor. Hasta ağrı nedeniyle yürüyüş yapmakta zorlanabiliyor,sert tabanlı ya da yüksek topuklu ayakkabıları giyemez hale geliyor. Hatta ağrıistirahat halindeyken bile devam edebiliyor.”

 

Uzun süre sert zemindeyürümek ve ayakta kalan kişiler risk altında

Doç. Dr. Barış Kocaoğlu, topukdikenine neden olan faktörleri şöyle sıralıyor:

·   Sporcularda, özellikle koşucularda antrenman programındayapılan değişiklikler sonucu görülüyor.

·   Sporcu olmayan kişilerde ise uzun süreli sert zeminde yürüme, ayakta durmaveya merdiven çıkma sonrasında ortaya çıkıyor.

·   Özellikle masa başı işi olan ve sürekli oturarak çalışan kişilerde 1 günlükuzun süreli ayakta durma sonucu gelişebiliyor.

·   Kötü ayakkabı kullanımı da topuk dikeni yapıyor. Özellikle ayakkabılardakullanılan hammaddenin yarı ömürleri genelde 1-2 yıl olduğu için rafta çokbekleyen ayakkabıların kullanılması ayak tabanındaki reaktif yükü arttırarakplantar fasyaya normalden fazla yük bindiriyor.

·   Kilolu olan hastalarda normal aktiviteler ile ortaya çıkabiliyor.

 

Pek çok tedavi seçeneği mevcut

Doç. Dr. Barış Kocaoğlu topuk dikeni için pek çok tedavialternatifleri olduğunu belirterek bunları şöyle sıralıyor:

·   Topuk dikeni kronik bir iltihabi reaksiyon sonucu geliştiği için antiiltihabi ağrı kesicilerin tedavideki yerleri sınırlı oluyor. Tedavinin ilkaşamasını aşil tendon ve plantar fasya için yapılan basit germe egzersizlerioluşturuyor. Örneğin aşil tendonun yatakta yatarken büyük bir havlu ile gerilmesibu egzersizlerden birini oluşturuyor. Germe hareketlerinin ayakta duvara 30derece eğim ile yaslanarak, topuklar yerde iken en az 30 saniye boyunca yapılmasıgerekiyor. 

·   Ayak ortezleri de tavsiye edilebiliyor. Gece atelleri arka bacak kasları veplantar fasyanın gerginliğinin devamının sağlanmasında etkili olabiliyor.

·   Ağrı düzelmezse fizik tedavi, kortizon enjeksiyonları ve destekleyiciayakkabılar tedavi seçeneği olarak sunuluyor.

·   Yeni bir tedavi yöntemi olan Ekstra Korporal Şok Dalgası’da (ESWT) deyararlı oluyor. Çilt kesisi gerektirmeyen bu yöntem kronik iltihabi reaksiyonuşok dalgaları vererek akut reaksiyona çeviriyor ve iyileşmeyi sağlıyor.  Başka bir deyişle, elektro hidrolik şoktedavisi kronik durumu akut duruma döndürüyor.

 

Sadece 2.4 milimetrelik kesiyle yapılan operasyon iyileşmesağlıyor!

Doç. Dr. Barış Kocaoğlu,konservatif tedaviye 6 ay yanıt vermeyen durumlarda cerrahi tedavinin önemlibir seçenek olduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor: “Günümüzde cerrahiyaraların ayak tabanında çok zor kapanması ve ayakkabı giyilmesi sırasında skardokuların rahatsızlık vermesi nedeniyle açık ameliyat tercih edilmiyor. Artıkavantajları nedeniyle kapalı yöntemler sıkça uygulanmaya başlandı. Plantarfasiit tedavisinde 2.4 milimetrelik endoskop kullanılarak yapılan kapalıyöntemle plantar fasia medialindeki hasarlı doku rahatlıkla temizlenebiliyor vegevşetme uygulanabiliyor. Ameliyat açık ameliyattaki büyük kesilerin yerinesadece 2.4 mm’lik  kesilerle yapıldığıiçin erken dönemde işe dönüş daha hızlı oluyor ve  ayakkabı kullanımında sakıncaoluşturmuyor.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2010 Haber Bölge | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0534 325 83 00