Yapmayın Dostlar Eskilimizin İhtiyacı Var

  Sivil toplum kuruluşları medeniyetimizin en önemli yapıtaşlarıdır. Bu millet bir vakıf medeniyeti kurmuş ve yüzyıllar bu sayede dünyada tek güç olarak kalmıştır. Bunu sadece silah gücü olarak değil bir medeniyetin ihyası olarak görmek gerek. Öyle muntazam bir vakıf sistemi kurmuşlar ki yüzyıllardır saçıp savurmakla bitiremediğimizi görüyoruz. Biz hangi tarihin evlatları olduğumuzu, hangi medeniyetin devamı olduğumuzu ve nasıl bir sorumluluk altında olduğumuzu unutmayalım. Eskilimiz de tarihi kökleri ve geçmişi olan bir memlekettir. Bu memleketin gençlerine sahip çıkmaksa geleceğine sahip çıkmaktır.

           Bu gençlik nereye gidiyor? Bu soruyu hep sormuyor muyuz kendimize? Evet soruyoruz. Anasına babasına asi, dininden bihaber, ecdadını tanımayan daha iğrenç örnekleri ben vermeyim ilk girdiğiniz haber sitesinden okuyor ve görüyorsunuz. Tamam, hepimiz şikâyetçiyiz. Yarın yaşlandığınızda huzur evinde soluğu almayacağını garanti edecek olanınız var mı? Evladım beni oralara bırakmaz diyecek olan var mı? Şimdilik var diyecek çok kişi çıkabilir. Ama emin olun Aksaray da ve civar illerde giderek huzur evi sayısı artıyor. Neden artıyor? Çünkü talep artıyor. Bu ne demek yetiştirdiğin çocuk büyüdüğünde seni evinde istemiyor. Aman Allah’ım ne büyük bir facia… Bizim dinimiz böylemi emrediyor. Bizim ecdadımız böylemiydi. Peki, ne oldu. Olan şu biz artık yavrularımızı yetiştirirken, İslam dan bihaber, çok ders, çok para, çok bilmem ne haberlerini dikta ederek yetiştiriyoruz. Bir kuş iki kanatlıdır. Fenni ilimleri bir kanat dini ilimler diğer kanattır. Bu şekilde ancak uçar kuş. Sizin yetiştirdiğiniz kuş genelde sadece dünya için olan kısımla donatıldığı için uçamıyor. Bu gençlik işte sizin yavrularınızı yetiştirdiğiniz tarzda yaşamına devam ediyor. Bu yolun gidişi ancak burayadır. Ülkemizin batısından doğusuna doğru bakım evleri, huzur evleri sayısı gün geçtikçe artıyor. Aman Allah’ım evladı hayatta ve bırak ihtiyaç sahipliğini fazlasıyla zenginken dahi size bakamıyor. Bu öğrenekleri ben artırmak istemiyorum. En iyisi bu diğerlerini siz zaten TV den, Android telefonlarınızdan ve internetten biliyorsunuz.

           İşte Eskilimizde böyle bir gidişata mahal olmasın gençlik sahipsiz kalmasın diye vakıf çalışmaları eskiden beri yapılıyor. Bu vakıf çalışmaları ise Eskillinin yardımıyla ayakta durabilir. Eskilde ki gençlere sahip çıkacak hayra yöneltecek bütün STK lar desteklenmelidir. Yakın zamanda Eskil’de teşkilatını kuran Anadolu Gençlik Derneği de “Bir yıl sonrasını düşünüyorsan bir tohum ek, on yıl sonrasını düşünüyorsan bir fidan dik ama yüzyıl sonrasını düşünüyorsan çağlar açıp çağlar kapatacak, muasır medeniyetler seviyesini yakalamak değil onu geçmek istiyorsan bir genç yetiştir.” düsturuyla çalışan bir teşkilattır. Eskil de yetişmiş insan azlığından şikâyet ederiz hep. Onun ilacıda buradadır. Sivil toplum çalışmalarında sırf Allah rızası için fikir üretip faaliyete dönüştüren, milli ve manevi değerlerini öğrenen, girişimci, toplumda söz sahibi ve memleketine faydalı gençler yetiştirilebilir. Şuan Eskil AGD bırakın Aksaray’ı Türkiye de örnek gösterilir duruma geldi. Bizler maddi ve manevi yönden bu çalışmaları desteklemeliyiz. Evlatlarımızı buralara göndermek için sıraya girmeliyiz. Bugün siz evladınıza bu değerleri öğretirseniz yarın her iki cihan saadeti için siz üzerinize düşeni yapmış olursunuz.

            Eskil de yetişmiş gençlere ihtiyaç var. Bu yetişmiş gençler öylece gökten zembiller inmiyor yılların emekleriyle yetiştiriliyor. Dışarıda yetişenlerinde Eskil’e dönüşü az oluyor. Bu yüzden içerde sivil toplum kuruluşlarına desteği artırmalıyız. Çalışmalara köstek değil destek olmalıyız. Yetişen her genç bizim gencimiz. Memleketimizi milletimizi bir adım öne taşımaya vesiledir. Bu yüzden Anadolu Gençliğin Eskil de ki çalışmaları malumunuzdur. Evlatlarınız elinde telefon, bilgisayarda başında, TV karşısında ya da gereksiz ortamlarda vakit öldürmektense böyle yerlerden yetişsin. Ağaç yaş iken eğilir. Küçük yaşta kazanılır çoğu hasletler. Eskil için bu çalışmalara bırakın köstek olmayı maddi ve manevi hiçbir şekilde desteğimizi esirgemeyelim. Hz. Ömer ile birkaç sahabe arasında geçen bir konuşmada gerçekten ibretliktir. Hz. Ömer sorar: Allah yolunda harcamak için şimdi elinizde ne olsun istersiniz sorusuna her sahabe efendimiz farklı cevaplar verir. Kimi oda dolusu altın, kimisi oda dolusu zümrüt olsun Allah yolunda harcayım diye söyler. Hz. Ömer sorarlar peki ya siz? Derki; “Ben, Ebu Ubeyde Bin Cerrah, Muaz Bin Cebel, ve Huzeyfe Bin Yeman gibilerden şu oda dolusu insan isterim ki onları, Allah yolunda görevlendireyim.” İşte bu fikriyattır AGD nin temeli. AGD Eskil Başkanı Mahmut Özgiray da bu davanın bir aşığıdır.